Kategoriler
11. SINIF 6. ÜNİTE: ROMAN

CUMHURİYET DÖNEMİ 1950-1980 ARASI MODERNİZMİ ESAS ALAN ROMANLAR

 Modernizm; bilimsel, siyasal, kültürel gelişmelerle ve sanayi devrimiyle birlikte hareketlenen büyük toplumsal değişime eşlik eden zihniyetin tamamı için kullanılabilen bir terimdir. 

Sanat, mimari ve edebiyat alanında on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren adından söz ettirmeye başlayan akım, yirminci yüzyılın birinci yarısında etkili olmuştur. 

Latincede “şimdi”yi ifade eden modernus kelimesinden türeyen modernizm ilk planda geçmişe karşı şimdiki zamanın yüceltilmesini ifade etmektedir.

  • Temelde dayandığı fikir, geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi gerektiğidir. 
  • Modernizmde geleneksel olanı günün anlayışına uydurma, geleneksel yapıyı ve anlatımı reddederek yeniyi ortaya çıkarma anlayışı vardır. 
  • Modernist eserlerde toplumdaki değer çatışmaları, bireyin bunalımları, karmaşık ruh hali, kurallara ve toplum düzenine isyan, şiire özgü söyleyişlerden de yararlanarak, çağrışımlara açık bir biçimde sembollerle anlatılır. 
  • Yaşamın zor, anlaşılmaz ve karmaşık oluşu savunulur. İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.
  • Bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.
  • Modernizm, gerçeğin dış dünyada değil insanın iç dünyasında olduğuna inanır. Bu nedenle psikolojik olana, bireyin ruhuna, bilinçaltına yönelir.
  • Eserlerdeki kişiler genelde huzursuz, yalnız, iç dünyasına kapalı, yaşamla mücadele eden geleneğe karşı çıkan tiplerdir.
  • Modernizme göre varlıklar, nesneler, durumlar aslında göründükleri gibi değildirler.
  • Modernizmi esas alan eserlerle bireyin iç dünyasını esas alan eserler arasında insan psikolojisine yaklaşım bakımından yakınlıklar vardır.
  • Modernizmi esas alan eserler, varoluşçuluk akımından etkilenmiştir. Varoluşçuluğa göre, dünyadaki diğer varlıklardan farklı olarak, önce var olan sonra ne olduğu belirlenen birey kendi özünü arar, kendisi olmaya çabalar, bu bakımdan birey yaşadığı toplumla da çatışma içindedir. 
  • Yapı unsurlarının önemi yoktur. Geleneksel roman yapısı önemini yitirmiştir. Olay örgüsü insana özgü gerçekliği ve estetik kaygıyı yansıtmalıdır.
  • Eserlerde kahramanlar yaşanan olaylara alaycı bir tutumla yaklaşırlar.
  • Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışında arayışlara gidilir, alegorik anlatıma önem verilir. 
  • Simgelere, mitolojiye ve mistisizme yönelinmiştir.
  • Yazarlar insanı çevreleyen toplumsal dünyayı yalın bir biçimde anlatmaktan kaçınırlar. 
  • Modernist eserlerde esas olan, olayın birey üzerindeki etkisini anlatmaktır. 
  • Anlatıcı “ben”i ön plana çıkarır.
  • Çoğunlukla iç çözümleme, iç monolog, bilinç akışı, geriye dönüş teknikleri kullanılır.
  • Somut gerçeklik yerine soyut gerçeklik önem kazanmıştır.

Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

·         Oğuz Atay

·         Oktay Akbal

·         Adalet Ağaoğlu.

·         Yusuf Atılgan,

·         Vüsat O. Bener,

·         Bilge Karasu,

·         Nezihe Meriç,

·         Ferit Edgü,

·         Mehmet Eroğlu

 1. YUSUF ATILGAN (1921 -1989)

*Modernizmin insan ruhunda açtığı yaraları, bireyin yalnızlığı ve psikolojik yabancılaşmayı gözlemlerinden yararlanarak anlatmıştır.

*Kendini arayan, sorgulayan, tutunamayan bireyleri, aşk, yabancılaşma, yalnızlık ve kaçış temalarını özenli bir dille işlemiştir.

*Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır.

*”Aylak Adam” romanındaki “C”, “Anayurt Oteli”ndeki “Zebercet” gibi unutulmaz karakterler yaratmıştır.

Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan 

 2. OĞUZ ATAY (1934· 1977)

*Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuştur. Ayrıca kendisi postmodernizmin öncüsü, Tutunamayanlar ise “postmodern romanın ilk örneği” olarak kabul edilebilir.

*Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır.

* Eserlerinde batılılaşma sürecindeki bireylerin yaşamlarını, toplumdan kopuşlarını  ve özellikle iç çelişkilerini,kent yaşamının karmaşası içinde yabancılaşan aydının dramını ele almıştır.

*1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştır.

*“Bir Bilim Adamının Romanı”, yazarın kendi hocası olan Mutafa İnan’ın hayatını anlattığı biyografik bir romandır.

 Roman: Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim

3. SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 – 1954)

*Çağdaş öykücülüğün öncülerindendir.

* Hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok “zaman”dan ve “insan yaşamı”ndan kesitler öne çıkar. Türk edebiyatında Çehov tarzı hikâyenin en önemli temsilcisidir.

*İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça yer bulur.

*Sade bir Türkçeyle yazmıştır.

 Roman: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor

4. BİLGE KARASU (1930 – 1995)

*Anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadır.

* Resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş bir ilgi yelpazesi içinde bireyin sorunlarını sevgi, dostluk, yalnızlık odağında ele almıştır.

*Ben merkezli hikâyeler türünün edebiyatımızdaki en önemli isimlerindendir.

*Felsefeci kimliği de olan sanatçı; soyutlama, çağrışımlar ve simgelerle dolu metinler yazarken mitolojiye, masallara, tarihsel dönemlere ve efsanelere fazlasıyla yer vermiştir.

*”Gece” romanı, on yılda bir verilen “Pegasus Ödülü”nü kazanan ilk Türk yazar olmuştur.

Romanları: Gece, Kılavuz

5.ADALET AĞAOĞLU

*Varoluşçuluktan etkilenmiş, eleştirel gerçekliği benimsemiş, modern Türk romanının önemli ismidir.

*Çoğunlukla aydınların problemlerini ve ilişkilerini işlediği romanlarında egemen ideolojinin bunalttığı küçük burjuva kökenli insanların açmazları üzerinde durmuştur.

*Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük gibi evrensel temaları güncel kaygılarla işlemiştir.

Romanları:  Dar Zamanlar Üçlemesi (Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi, Hayır), Fikrimin İnce Gülü, Romantik Bir Viyana Yazı, Ruh Üşümesi, Yazsonu, Üç Beş Kişi, Dert Dineleme Uzmanı

6. NEZİHE MERİÇ (1925 – 2009)

*Toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları başarıyla anlatmıştır.

*Kadınların iç dünyalarını, çeşitli sorunlarını ve varoluşçuluğun etkisiyle yalnızlık temasını şiirsel bir dille işlemiştir.

*Çehov tarzı hikâyeye uygun eserler vermiştir.

Romanları: Korsan Çıkmazı, Alacaceren, Boşlukta Mavi

7. VÜS’AT ORHAN BENER (1922 – 2005)

*Vüs’at O. Bener, eserleri içinde daha çok özyaşamöyküsel nitelik taşıyan öyküleriyle bilinir.

* Bener, ham gerçekliği edebi bir temele oturtarak ele aldı. Gündelik olaylarla, bilinçaltında birikmiş yaşam parçalarını birleştirdi.

*Sürekli yeni anlatım biçimleri arayan yazar, bu yönüyle zaman zaman şematizme düşmekle, dış gerçekleri yanlış yerlere koymakla, hatta bozmakla eleştirildi.

*Bener’in eserlerinde ölüm teması önemli bir yer tutar. Bunda yazarın genç yaşta doğum sırasında kaybettiği ilk eşi ve doğumdan sonra yaşatılamayan çocuğunun da etkisi vardır.

*Okurdan çaba isteyen, ayrıksı bir dili olan Bener’in kişilerinin gündelik hayatın ikiyüzlülüklerini dışa vuran bilinç akışlarını, Virgül dergisindeki yazısında, Orhan Koçak “iç konferans tekniği” olarak adlandırmıştır.

Roman: Buzul Çağının Virüsü, Bay Muannit Sahtegi’nin Notları

Kategoriler
11. SINIF 2. ÜNİTE: HİKAYE

MODERNİZMİ ESAS ALAN HİKÂYELER

  • Modernizm, geleneksel olanı yeni olana tabi kılma tavrı, yerleşik ve alışılmış olanı yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi olarak tanımlanabilir.
  • Modernizmle birlikte özellikle gerçeklerin göründükleri gibi olmadığı, yerleşik kurallara ve toplumun bayağılığına isyan düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
  • Modernizmi esas alan eserlerde geleneksel anlatım ve yapı reddedilmiştir. Alegorik anlatıma önem verilmiş; duygu, düşünce ve davranışlarıyla insanın karmaşık bir varlık olduğu kabul edilmiştir.
  • Anlatımda sıradan bir zaman akışı kullanılmaz, anlatı kişisi aynı zaman dilimi içinde değişik zaman dilimlerini yaşar. Bu tarz hikâyede kronolojik zamanda geriye dönüşlerle geleneksel anlatım ve yapıdan uzaklaşılmış, olay örgüsü ve mekân geri planda kalmıştır.
  • Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışına çıkılır, anlatıcı birey bilinciyle kendi “ben”ini öne çıkarır. Eserlerde “bilinç akışı” tekniği kullanılır; diyaloglara ve hikâye etmeye pek yer verilmez.
  • Bireyin hayatının huzursuzluk üzerine kurulduğu düşünülmüş, kişinin bunalımlarına ve toplum çatışmalarına yer verilmiştir.
  •  Ayrıca roman ve hikâyelerde çağrışıma çok yer verilmiş, şiirsel bir anlatım benimsenmiştir.
  • Modernist yazarların temsilciliğini Franz Kafka, Albert Camus, J.P. Sartre’nin yaptığı varoluşçuluktan etkilendikleri görülür. James Joyce,  Virgina Wolf, Henry James diğer önemli temsilcilerdir.
  • Bu akım bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini savunur.
  • Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı destekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur. Modernist edebiyat bu yüzden “bunalım edebiyatı” olarak da adlandırılmıştır.

    “Modernizm”i esas alan eserlerde;
    İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.
    Bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.
    Bireysel ve toplumsal huzursuzluk geniş biçimde işlenir.
    İnsanın geleneklere isyanı ve toplumdan kaçışı ele alınır.

 Türk edebiyatında önemli modernist sanatçılar ise şunlardır:

Sait Faik Abasıyanık           Yusuf Atılgan                      

Oğuz Atay                          Adalet Ağaoğlu                   

YUSUF ATILGAN

YUSUF ATILGAN

  • Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandır.
  • Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır.

Öykü: Eylemci, Bütün Öyküler

OĞUZ ATAY

OĞUZ ATAY
  • Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuştur.
  • Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır.
  • 1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştır.

ÖyküKorkuyu Beklerken

ADALET AĞAOĞLU

ADALET AĞAOĞLU

  • Yeni anlatım olanaklarını denemiştir. “Tek anlatıcıya son vermek”, “an’ların anlatıcısı olmak”, “yer, zaman öğelerine değişiklik getirmek” onun anlatımına yeni boyutlar getirmiştir.
  • Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük vb. evrensel temalar güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe verilmiştir. Cinsel konuları da çok işler.

Öykü: Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri

BİLGE KARASU

BİLGE KARASU

  • Anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadır.
  • Resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş bir ilgi yelpazesi içinde bireyin sorunlarını sevgi, dostluk, yalnızlık odağında ele almıştır.
  • Ben merkezli hikâyeler yazmıştır.

ÖyküTroya’da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Narla İncire Gazel

NEZİHE MERİÇ

NEZİHE MERİÇ

  • Toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları başarıyla anlatmıştır.
  • Çehov tarzı hikâyeye uygun eserler vermiştir.
  • Öykü, tiyatro ve roman türlerinde eserler yazmıştır.

Öykü: Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu, Yandırma, Gülün İçinde Bülbül Sesi Var, Çisenti

FERİT EDGÜ

FERİT EDGÜ
  • Romancıdan çok öykücü-denemeci sayılması gereken bir sanatçıdır. Yaşamından, gözlemlerinden yola çıkarak değişik dil ve anlatım biçimlerini denemiştir.
  • Toplumsal-bireysel gerçekleri, psikolojik derinlikleri araştırmıştır.
  • Aydın kesimin uyumsuzluğunu, yalnızlığını anlatan hikâye ve romanlarıyla tanınmıştır.

Öykü: Kaçkınlar, Bir Gemide, Bozgun, Av,  Doğu Öyküleri, Do Sesi, Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı