Kategoriler
DİL BİLGİSİ

BAĞLAÇ

Sözcükleri, sözcük gruplarını, anlam bakımından birbiri ile ilgili cümleleri bağlayan sözcüklere bağlaç denir.

Bağlaçlar tek sözcük olabildiği gibi birden çok sözcükle de olabilir: ya da, o halde, veya, hem de….

Kimi bağlaçlar aynı sözcüğün tekrarıyla oluşur: ne….ne…, hem… hem…, ya…ya…., gerek… gerek…., ister….ister…, ha…ha….,kah…kah…., ha….ha…,de…de…., olsun…olsun…vs.

TÜRKÇEDE EN ÇOK

KULLANILAN BAĞLAÇLAR

VE

Eş görevli sözcük, sözcük grubu veya cümleleri bağlama görevinde kullanılır.

Sarı papatyalar ve mor sardunyalarla dolu bir bahçesi vardı.

Defne ve Meltem’in izlediği filmler oldukça güzeldi.

Bana geliyorum dedi ve yola çıktı.

DE (DAHİ-BİLE)

Cümleye farklı anlamlar katar. Her zaman ayrı yazılır. Sadece “da” ve “de” şekilleri vardır.

O filmi ben de izlemiştim.

Kim oluyorsun da hayatıma karışıyorsun.

Olmasan da yanımda, olmasak da birlikte, hiç istemesen bile yaşarım ben seni.

UYARI:

Bağlaç olan “de” ile “-de” bulunma hal eki birbiriyle karıştırılmamalıdır.

“de” bağlacı cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz sadece daralır.

Bu kitabı da alalım.

Bu kitabı alalım.  (Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmadı.)

Hâl eki olan “-de” bitişik yazılır. Cümleden çıkarıldığında anlam bozulur. Ünlü ve ünsüz uyumlarına uyarak yazılır. Yani “-da, -de, -ta,-te” şeklinde de söylenebilir.

 Bu sokakta dolaşamazsınız.

Saygıda kusur etmeyiniz.

Seni evde bekliyorlar.

“AYRI MI BİTİŞİK Mİ, NE ÖNEMİ VAR?” diyorsanız, aşağıdaki iki örnekteki anlam farkına bakın.

Kafada bitiyor…….bulunma durum eki

Kafa da bitiyor……..bağlaç

İLE

«ve» ile aynı işlevde olan bir bağlaçtır.

Ayrı da bitişik de yazılabilir. O nedenle «ile»yi soruda görmek dikkat gerektirir.

Elindeki sepetle çantayı yere bıraktı.

Elindeki sepet ile çantayı yere bıraktı.

Arabayla motorunu sattı.

Araba ile motorunu sattı.

UYARI

«İLE» tehlikeli bir sözcüktür çünkü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir.

«ile» yerine «ve» getirebiliyorsak «ile» bağlaçtır.

Çantasıyla ayakkabısını o mağazadan aldı.

Çantası ve ayakkabısını o mağazadan aldı.

«ve» getiremiyorsak edattır.

Elinde çantasıyla dolaşıyordu…..edat

Elinde çantası ve dolaşıyordu. Anlam bozuldu.

ÇÜNKÜ- ZİRA

                Başına geldikleri cümleleri kendisinden önceki cümlelere bağlar. Cümlede neden-sonuç ilişkisi kurar.

                Derse katılamadım çünkü internet sorunu vardı.

                Dolap kapılarını sıkıca kapat zira içindekiler dökülebilir.

AMA-FAKAT-LAKİN-ANCAK-OYSA-

OYSAKİ-HÂLBUKİ-YALNIZ

Cümlede karşıtlık ilgisi kuran, düşüncenin akışını veya yönünü değiştiren bağlaçlardır. Bağlaçlardan bazıları cümleye pekiştirme anlamı da katar.

Son çıkan filmi izledim ama hiç beğenmedim. (karşıtlık)

Seni arayacaktım fakat unuttum. (sebep)

Zor ama çok zor bir parkurdu. (pekiştirme)

Oraya giderim ama taksiyle. (şart)

Sen gideceksin lakin kalbimi de götüreceksin.

Kuşa yemek verirdim ancak yem kalmamış

Şu an onunla konuşmuyoruz oysaki bir zamanlar çok iyi arkadaştık.

Ev sahibi pencereleri yaptırdığını söyledi hâlbuki yağmurlu havalarda pencereden su giriyor.

Oysa ne hayaller kurmuştuk.

Çocuklar bu pastayı yiyecekler yalnız yemekten sonra verelim.

UYARI: Ancak” ve “yalnız” sözcükleri “ama, fakat” anlamında kullanılırsa bağlaç olur. Eğer “bir tek” anlamında kullanılıyorsa edattır.

Sınıfa girerdim ancak dersim yok…bağlaç

Seni ancak bir şartla affederim….edat

Onunla konuşurum yalnız sen de olacaksın….bağlaç

Onunla yalnız ben konuşurum…….edat

“ki”, daha çok, cümleleri bağlama göreviyle kullanılır. Sonraki cümle önceki cümlenin açıklayıcısı olur.

Her zaman ayrı yazılır. Ünlü uyumlarına aykırıdır.

Her akşam süt içer ki boyu uzasın.

                UYARI: “ki” bağlacı,  zamir yapan –ki ve sıfat yapan –ki ile karıştırılmamalıdır.  Bağlaç olan “ki” her zaman ayrı yazılır. Genellikle, çekimli fiillerden sonra gelir.

Özlemiş ki arıyor.

Seni öyle çok özledim ki

Sıfat yapan “-ki” bitişik yazılır. Sıfat tamlaması oluşturur.

Salondaki hoparlör çok fazla ses veriyor.

  Sıfat           isim

Zamir olan “–ki” ise bir ismin yerine kullanılır ve bitişik yazılır.

Küçük çocuğun oyuncağı düştü./ Küçük çocuğunki düştü.

UYARI: “ki bağlacı her zaman ayrı yazılır. Yalnız aşağıdaki sözcüklerle kalıplaşarak birleşik yazılır. Bitişik yazıldığı sözcükleri aşağıdaki gibi kodlayabilirsiniz. İlk harflere bakarsak SİMBOHÇAM şeklinde kodladığımızı görürüz.

Sanki

İllaki

Mademki

Belki

Oysaki

Halbuki

Çünkü

A…..

Mademki

ŞAYET-EĞER-İSE (-SA/-SE)

Cümleye “şart/koşul” anlamı katar.“İse” bağlacı, karşılaştırma amacıyla kullanılır ve ekleşerek bitişik yazılır.

Eğer beni sorarsa iyi olduğumu söylersin.

Şayet sesimi fark edemezsen rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden bil ki ölmüşüm.

O hızlı hareket ediyor ben ise gittikçe yavaşlıyordum.

UYARI: Bağlaç olan “ise” ile şart kipi (-sa/-se) karışabilir.

Bağlaç karşılaştırma bildirir, olumsuzu yapılamaz.

İçerisi sıcak, dışarısıysa serindi.

Şart kipi ise cümlede koşul anlamı oluşturur ve olumsuzu yapılabilir.

Kapıyı aralık bırakırsan kediler içeri girebilir.

VEHYAHUT-YAHUT- VEYA- YA DA

Birbirine denk, birbirinin yerini tutabilecek olan iki unsuru birbirine bağlayan bağlaçlardır.  Bu bağlaçlar cümleye “tercih” anlamı katar.

Roman veya hikâyeyi şiire tercih ediyor.

Kırmızı ya da mavi, hiç fark etmez.

NE…NE….

Olumsuzluk bildiren bir bağlaçtır. Anlamca olumsuz, biçimce olumlu cümleler oluşturur.

Ne yardan geçerim ne serden.

HEM…HEM…

“Her ikisi” de anlamı verir.

Hem gülüyor hem de ağlıyordu.

YA…YA…

Seçme anlamı verir.

 Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.

DAHA BİRÇOK BAĞLAÇ VARDIR.

İster gel ister gelme.

Gah ağlayıp gahı güle…

Gerek işte gerekse evde çok yoruluyordu.

Ha işi yapmamışsın ha yapmışsın da göstermemişsin, aynı şey.

Seninle de sensiz de yapamıyorum.

Kategoriler
DİL BİLGİSİ

EDATLAR

Tek başına anlamı olmadığı halde, cümle içindeki diğer sözcük veya sözcük gruplarıyla farklı anlam ilişkileri kuran sözcük türlerine “edat” yani “ilgeç” denir.

Özellikleri:

  • Tek başlarına bir anlam ifade etmez.

İçin,kadar,gibi,göre,üzere,ile….

  • Cümleye değişik anlam ilişkileri katar.

Seninle konuşmak için buraya geliyor. (amaç)

Sınava dolmuş ile gidecek. (vasıta)

  • Cümleden çıkarılınca cümlenin anlamı genellikle değişir veya bozulur.

Çocuk bir arı gibi koşturuyordu.

Çocuk bir arı koşturuyordu…….anlamsız

  • Başka kelimelerle birleşerek söz öbeği oluşturur.

Kuzu gibi bir bebekti. …..”Bebek” isim, “kuzu gibi” ise sıfattır. Bu nedenle sıfat tamlamasıdır.

Oraya saat altı gibi vardık…….. “Saat altı” ile birleşen “gibi” zaman anlamı verdiği için zarf görevindedir.

  • Hal ekleriyle bir arada kullanılabilirler.

e kadar, -e doğru, – göre, -den beri, -e doğru

BELLİ BAŞLI EDATLAR

İLE

Sözcüklerin veya kavramların arsında nitelik, nedensellik, araç, birliktelik, iyi dilek gibi çeşitli anlam ilgileri kurar.

Kedisinden önceki sözcüğe bitişik yazılabildiği gibi bu sözcükten ayrı da yazılabilir.

                     Küçük çocuk annesini sevinçle  (sevinç ile ) kucakladı. (durum)

                        İşe bisikletle (bisiklet ile) giderim. (araç)

                       Bu evi eşiyle (eşi ile) almış. (birliktelik)

UYARI: “ile” sözcüğü tehlikeli bir sözcüktür. Çünkü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir. “ile” iki sözcük veya sözcük grubunu ayırıyorsa ve yerine “ve” bağlacı getirilebiliyorsa bağlaçtır. Eğer birliktelik, araç gibi anlamlarda kullanılıyorsa edat olarak kullanılmıştır.

Cümleye soru anlamının yanında pekiştirme, zaman, tezlik gibi anlamlar da katar. Eklendiği sözcükten her zaman ayrı yazılır. Kip ve kişi ekleri “mi” edatından sonra kullanılır. Ayrıca büyük ve küçük ünlü uyumlarına uyar.

Şu anda film izlemiyor musunuz?

Ne zaman geleceğin belli mi?

Şuraya şirin mi şirin bir bebek fotoğrafı bırakıyorum.

Suyu kaynattın tarçını içine atmalısın.

GİBİ

 Temel görevi benzerlik ilişkisi kurmak olduğu için “benzetme edatı” olarak da bilinir. Genellikle kendinden önceki kelimeyle öbek oluşturarak farklı anlam ilişkileri kurar. Tahmin, yaklaşıklık, eşitlik, o anda gibi anlam ilişkileri kurar.

Daha önce kimse bana senin gibi davranmadı. (Karşılaştırma)

Çocuklar gibi sevindik. (Benzetme)

Kapıyı açtığı gibi kendini dışarı attı. (Acelecilik)

Yağmur yağacak gibi. (Tahmin)

KADAR

Yalın hal veya yönelme haldeki isimlere eklenerek kullanılır. Cümleye karşılaştırma, benzerlik, eşitlik, yaklaşıklık, ölçü gibi anlamlar katar.

Siz de onlar kadar anlayışsızsınız.  (eşitlik)

Seni görmüş kadar oldum. (gibi)

Salonda on kadar oyuncu vardı. (yaklaşıklık)

Onu saat beşe kadar bekledim. (zaman)

Adamı eve kadar takip etti. (mekânda sınırlandırma)

Yağan dolu ceviz kadarmış. (benzerlik)

Burası avuç kadar bir yerdir. (karşılaştırma)

SANKİ

Cümleye “benzetme, uyarı, hoş görmeme, sözüm ona, sözde, inanmama, zannetme, öyle sanma” anlamları katar.

Sen sanki gökyüzünde güneşsin.  (Benzerlik)

Ona bunları söylemek iyi miydi sanki? (hoş görmeme)

Gece kar yağacak sanki. (tahmin)

Sanki her şeyden ben sorumluymuşum da bana kızıyor. (reddetme)

Böylesi daha mı iyi sanki! (beğenmeme)

İÇİN

Cümleye amaç, neden, özgülük, görelik, karşılık gibi anlamlar katar. Kendinden önceki sözcükle de öbekleşerek sözcük grubu oluşturur. Paragraf sorularının neden-sonuç isteyen türünde anahtar sözcük görevinde bulunur.

Balık tutmak için bu malzemeleri aldı. (amaç-sonuç)

Dikkati dağıldığı için ara verdi. (neden- sonuç)

Ankara’ya iki gün için gidiyor. (süre)

Bunu yapman için ne teklif ettiler? (karşılık)

Benim için hepsi güzel. (görecelik)

Bu film için iyi şeyler okumadım. (Hakkında)

Her şey vatan için. (uğruna)

GÖRE

Yönelme (-a/-e) hal ekiyle birlikte kullanılarak söz öbeği oluşturulabilir. Cümleye, görecelik, karşılaştırma, uygunluk gibi çok farklı anlamlar verebilir.

Sağlık Bakanlığına göre vaka sayısı artıyormuş. (açısından)

Bu eşyaları bütçemize göre alırız. (ölçülülük)

Duyduğuma göre söyledikleri hep yalanmış.(bakılırsa)

Jale, Lale’ye göre daha uzunmuş. (karşılaştırma)

Ona göre beden yokmuş. (uygunluk)

ÜZERE

Cümleye amaç, koşul, zamanda yakınlık, süre gibi anlamlar katar.

Kitabı yarın vermek üzere alabilirsin. (şart)

Akşam olmak üzere çabuk olalım. (zamanda yakınlık)

DOĞRU

 Yönelme (-e) hal eki almış sözcüklerden gelerek bunlarla öbekleşir. Cümleye yer-yön, yönelme, zaman gibi anlamlar katar.

Denize doğru gel. (yer-yön)

KARŞI

Yönelme hal ekiyle birlikte kullanılarak farklı anlam ilişkileri kurar.

Manzaraya karşı oturmuş düşünüyorduk. (yer-yön)

BERİ-İTİBAREN:

 İkisi de ayrılma (-den)  hal ekiyle öbekleşerek kullanılır. “Beri” bir eylemin başladığı zamanı, “itibaren” ise başlayacağı zamanı bildirir.

Çocukluğumuzdan beri arkadaşız.

Ayın başından itibaren yeni mallar gelecek.

KARŞIN- RAĞMEN

Yönelme (-e)  hal eki almış sözcüklerden sonra gelerek öbekleşir ve genellikle karşıtlık ilgisi kurar.

Oradan ayrılmasına rağmen sorunları bitmedi.

Seninle tanışmış olmamasına karşın seni çok iyi tanıyormuş.

DEĞİL

Olumsuzluk anlamı veren bir edattır. Ek fiilin olumsuz şekli olarak da kullanılır.

Bu yemeği değil diğerini yapalım.

Hava o kadar da soğuk değil.

Dolayı, ötürü,  dek, denli, özgü, -den önce, -den sonra, -den başka, dair, misali, ancak, yalnız, sadece,bir” vs… sözcükleri de edattır.

Bunu söylediğinden dolayı mı ona kırgınsın?

Seni sonsuza dek seveceğim.

Bundan ötürü seni affetmeyeceğim.

Bu, Türkiye’ye özgü bir bitkidir.

Dersten önce hocayı görmeliyim.

Eve girdikten sonra çıkmak istemiyorum.

Beni ondan başka kimse anlamaz.

UYARI: “Ancak, yalnız, sadece” sözcükleri tehlikeli sözcüklerdir. Bu sözcükler yerine “ama” sözcüğü getirilebiliyorsa bağlaç, bu sözcükler bir tek” anlamında kullanılıyorlarsa edattır.

Beni ancak sen anlarsın……..edat

Seninle gelirim ancak (ama) kimsenin haberi olmayacak……bağlaç

Bugün yalnız bir test çözdü………..edat

Tatile gideriz yalnız (ama) çocukları da götürürüz………..bağlaç

Arabaya sadece seni alırız. (edat)

Bunu konuyu anlatırım sadece(ama) beni dinlemelisin. ……bağlaç