Kategoriler
11. SINIF 7. ÜNİTE: TİYATRO

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU (1923-1980)

MODERN TÜRK TİYATROSU

  • TANZİMAT TİYATROSU

Modern Türk tiyatrosunun ilk örnekleri verilir. “Sanat, toplum içindir.”anlayışı hâkimdir. Yani tiyatro halkı eğitmek için bir araçtı. II. Dönemde ise tiyatro okunmak için yazıldı.

  • SERVET-İ FÜNUN TİYATROSU

Tiyatro çok geri planda kaldı. Okunmak için yazıldı. Fecr-i Âti ile birlikte pek gelişemedi.

  • MİLLİ EDEBİYAT TİYATROSU

Tiyatro yine ön plana çıktı. Kurtuluş Savaşı, milli mücadele gibi konular işlendi. Realist akımla eserler verildi. Tiyatro bir araçtı.

  • CUMHURİYET TİYATROSU

Tiyatro Anadolu’ya yayılır. Dilde sadeleşme yaşanır. Konularda gerçekçilik göze çarpar.

1923-1980 YILLARI ARASINDA CUMHURİYET TİYATROSUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Milli Edebiyat döneminde başlayan TOPLUMCU anlayış devam ettirilmiştir.
  • Cumhuriyetin ilkelerine aktarmada bir araç olarak görülmüştür.
  • Konular Türk tarihinden, efsanelerden, toplumsal sorunlardan, bozulan değer yargılarından, bireyin ruhsal çelişkilerinden alınmıştır.
  • Atatürk ilke ve inkılâplarının sonucunda bilimin öne çıktığı akılcı eserler yazılmıştır.
  • Sade, açık, anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
  • İstanbul’dan sonra Ankara’da da devlet konservatuvarının açılması Anadolu’da tiyatronun gelişmesini hızlandırdı.
  • Muhsin Ertuğrul’un 1927’de Darülbedayi’nin başına geçmesiyle Türk tiyatrosu hızla gelişti.
  • Bu dönemde EPİK ve ABSÜRD tiyatro türlerinin ilk örnekleri verilmeye başlanmıştır.

EPİK TİYATRO

  • Siyasi amaçlı bir tiyatro düşüncesidir.
  • Temelinde sosyalizm vardır.
  • Amacı tiyatronun, sıradan halkın sorunlarını da konu edinebileceğini göstermektir.
  • Tiyatro bir propaganda aracıdır.
  • Seyircilerin duygularına değil düşüncelerine seslenir.
  • Toplumdaki işsizlik, açlık,savaş gibi konuları işleyerek izleyiciye farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalışır.
  • Öncüsü, Alman yazar BETOLD BRECH’tir.
  • Edebiyatımızdaki ilk epik tiyatro örneği, HALDUN TANER’in yazdığı KEŞANLI ALİ DESTANI adlı oyundur.

ABSÜRT TİYATRO

  • Tiyatronun bütün kurallarına karşıdır.
  • Amaçsız oyun anlayışıyla ortaya çıkmıştır.
  • Yazarlar, insanların ruhsal durumunu ele alıp çelişkilerini ve karşıtlıklarını sahneye yansıtmışlardır.
  • Mantık aranmaz, olaylar arasında bağ kurulmaz.
  • Amacı, seyirciyi düşündürmek ve tedirgin etmektir.
  • Sahne, perde vb. unsurlar önemsenmez.
  • İşlenen olay ya da kişi ne olursa olsun alay konusudur.
  • Bu tiyatroda hareket ve ses ön plandadır.
  • GÜNGÖR DİLMEN’in yazdığı CANLI MAYMUN LOKANTASI Türk edebiyatındaki absürt tiyatronun önemli bir örneğidir.

1923-50 TİYATROSUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Özel tiyatrolar kurulmuştur.
  • Kadın oyuncular, sahneden daha çok görülmeye başlandı.
  • Tarih ve efsaneler kaynak olarak görüldü.
  • İlk yıllarda Türk tarihi, ulusal duygular, savaşlar işlenmiştir.

İŞLENEN KONULAR

  • Bireysel ve toplumsal sorunlar.
  • Geleneksel, ataerkil ailenin değişen ve modernleşen yapısı
  • Ekonomik sorunlar
  • Değer yargılarının değişmesi
  • Yanlış Batılılaşma
  • Paranın gücü ve oluşturduğu baskı
  • Büyük ve küçük kentlerdeki yaşamın karşılaştırılması…..

1950-80 TİYATROSUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Yazar sayısı ve tiyatroya duyulan ilginin artması konuların çeşitlenmesini ve farklı anlatım tekniklerinin gelişmesini sağlamıştır.
  • Toplum sorunları yine ele alınmış ama bu değişik açılardan yapılmıştır.
  • Bazıları bireysel olandan toplumsal olana, kimisi olaylardan toplumsal sorunlara, kimisi merkeze evrensel sorunları alarak topluma gitmiştir.
  • Bu dönemde eğitim sorunları ön plana çıkar.
  • Kuşak çatışması, köylü- kentli arasındaki eğitim farkından doğan çatışmalar; ebeveyn-çocuk, kadın- erkek, imam-öğretmen ilişkileri irdelenir. Böylece toplumdaki bozuklukların temelinde bireyin bilinçsizliğinin, bilinçli olanların da sorumluluktan kaçmalarının yattığı vurgulanır.
  • Hem yerli oyun hem de çevirilerin sayısındaki artış dikkati çeker.

1950-80 ARASI İŞLENEN KONULAR

  • Köy sorunları
  • Kentlerdeki ahlak çöküntüsü ve yansımaları
  • Değişen toplum koşulları
  • Tarih
  • Kadına bakış
  • Bireyin iç dünyası
  • Aile kurumu
  • Yanlış Batılılaşma
  • Toplumdan dışlanmış kişiler
  • Devlet kurumları-halk arasındaki kopukluk
  • Osmanlının yanlışları
  • Geçim sıkıntısı
  • Yozlaşma
  • Ağa-köylü, usta-çırak, patron-çalışan ilişkisi

1923-50 ARASI TİYATRO YAZARLARI1950 -80 ARASI TİYATRO YAZARLARI
Muhsin ErtuğrulMusahipzade Celalİbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinciİsmail Hakkı Baltacıoğlu Faruk Nafiz Çamlıbel Yaşar Nabi Nayır Reşat Nuri Güntekin  vb…  Ahmet Kutsi Tecer Haldun TanerOrhan AsenaTurgut Özakman Necati CumalıRefik Erduran Recep Bilginer Turan OflazoğluGüngör DilmenAdalet AğaoğluGüner SümerBaşar SabuncuOktay ArayıcıSelahattin Batu …  

CUMHURİYET DÖNEMİ TİYATRO YAZARLARI

1923-1950 DÖNEMİ YAZARLARI

MUHSİN ERTUĞRUL

Çağdaş Türk tiyatrosunun kurucusudur. 28 Şubat 1892’de İstanbul’da dünyaya geldi.

1909’da Erenköy’de Burhanettin Kumpanyası’nda Sherlock Holmes oyununda canlandırdığı “Bob” karakteriyle profesyonel manada tiyatroyla tanıştı.

Moskova, Berlin ve Amerika gibi ülkelerde bulundu ve kendini tiyatro ve sinema alanında geliştirdi.

Türk tiyatrosunun kurumlaşmasında önemli rol oynamış ve Batılı anlamda Türk tiyatrosunun kurucusu sayılmıştır.

Türk sinemasının da gelişmesinde katkısı büyüktür. İlk sesli, ilk renkli sinema filmlerini kendi yapmıştır.

Senaryolar dışında “İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim” adlı bir eseri vardır.

MUSAHİPZADE CELAL

Batı edebiyatını model almış Osmanlının son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde yaşamış bir yazar olmakla birlikte daha çok Doğulu bir kimliğe sahiptir.

Eserlerinin konularını tarihten alır. Çünkü geçmişe ve geçmişin değerlerine özlem duyar.

Tarih onun için Osmanlı hayatından kesitler sunmasını sağlayan bir malzemedir.

Oyunlarında Türk halk edebiyatından, gelenek göreneklerden yararlanmıştır.

“İstanbul Efendsi” ve “Kaşıkçılar”  adlı oyunlarında halk tiyatrosu özelliklerinden yararlandığı açıkça görülür.

“Aynoraz Kadısı” adlı oyununda Aristophanes’in “Eşek Arıları” adlı eserindeki gibi adalet örgütünü ele almış ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde hocalarla papazların din perdesi altında yaptıkları her türlü uygunsuz işleri yermiştir.

  • ESERLERİ: İstanbul Efendisi, Atlı Ases,İtaat İlamı, Macun Hokkası,Aynoraz Kadısı, Bir Kavuk Devrildi.

İBNÜRREFİK AHMET NURİ SEKİZİNCİ

Tiyatroya 1908 yılında aktör olarak başlar.

Daha sonra tiyatro yazarlığını başlı başına bir uğraş olarak görür. Bu yönüyle dönemin diğer sanatçılarından ayrılır.

Darülbedayi’nin kurucularındandır.

Komedi yazarıdır.

Komedilerinde daha çok aile kurumunu ele alarak kadın- erkek, karı-koca, ana-baba ve çocuk ilişkilerini işledi.

Fransızcadan birçok adaptasyon yapmıştır.

Dili oldukça iyi kullanmıştır.

Oyun tekniği açısından da oldukça başarılıdır.

ESERLERİ: Alemdar, Hisse-i Şayia, Ceza Kanunu, Sivrisinekler, Şeriye Mahkemesinde…

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

Daha çok şair kimliğiyle tanınan sanatçı, hecenin beş şairinden biridir.

Şiire aruzla başlamış, sonra milli olana yönelerek hece ölçüsünü kullanmıştır.

Romantik- realist etkiler görülür.

Anadolu’yu görünce realist eserler vermiştir.

“Sanat”, “Han Duvarları”, “ Çoban Çeşmesi “ gibi önemli şiirlerinin yanında tiyatro eserleri de yazmıştır.

Hem tiyatro eserleri hem de manzum okul temsilleri yazmıştır.

ESERLERİ: Canavar (Köy sorunlarını işler.), Akın, Özyurt, Kahraman, Yayla Kartalı  (Bu eserler o yıllardaki resmi tarih tezini destekler nitelikte ve milliyetçi eserlerdir.)

YAŞAR NABİ NAYIR

Roman, hikâye, fıkra, makale, gezi yazısı gibi türlerde de ürün vermesine rağmen şiirleriyle tanındı.

Yedi Meşaleciler’ dendir.

Edebi yönünden çok yayımcılığıyla edebiyatımıza katkı sağlamıştır.

Türkçenin sadeleşmesine ve Atatürkçülüğün yayılmasına katkı sağlamıştır.

ESERLERİ: Mete, Köyün Namusu, Beş Devir,İnkılap Çocukları

REŞAT NURİ GÜNTEKİN

Yazı hayatına roman, hikaye,tiyatro,gezi yazısı, eleştiri, anı, çeviri gibi birçok türde devam etmiştir.

20. Yüzyılın en büyük romancılarındandır.

Anadolu insanının yaşantısını, sorunlarını, inançlarını; süsten uzak,açık ve doğal bir dille anlatmıştır.

1922’de yazdığı ve büyük bir üne kavuştuğu ÇALIKUŞU romanını, önce “İSTANBUL KIZI” adıyla oyun olarak yazmıştır. Oyun sahnelenmeyince oyunu romana dönüştürmüştür.

Eserlerinde hem romantik hem de realisttir.

ESERLERİ: Hançer, Hülleci, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı Ziyafeti, Eski Rüya, Ümit Mektebinde…

1950-1980 DÖNEMİ YAZARLARI

HALDUN TANER

•    Öykü ve oyun yazarıdır. Fikir ve kültür insanı olarak aydınlanma düşüncesinin oluşumunda etkili olmuştur.

  • Öykülerinde bireyin toplum içindeki yaşayış özelliklerinden yola çıkarak davranış ve düşünüş biçimlerinin eksik, aksak yanlarını mizahi bir dille işlemiştir.
  • Toplumsal yaşamın düzenlenmesinde insanın etkileyici, belirleyici gücünün önemini vurgulayarak bu kişilerin yanlışlıklarının, toplumdaki düzensizliklerinin kaynağı olduğu görüşünü savunmuştur.
  • Öykülerinde meddah geleneğinin anlatım olanaklarından yararlanmıştır.
  •  Eski ve yeni yaşam biçimleri arasında kalmış kişilerin, sonradan görme zenginlerin yaşayışlarını, yeni yaşam koşullarına uyum sağlayamayan kişileri alaycı bir dille anlatmıştır. Daha geniş kitlelere ulaşabilme amacıyla da tiyatroya yönelmiştir.
  • Türk tiyatrosuna sayısız oyun kazandırmış, tiyatromuzu ileriye götürmüştür.
  • Sürekli yeni şeyler deneyen, kendini aşmaya çalışan biridir. Eserlerinde entrikalı, sürprizli, güldürücü olaylara yer vermiştir.

• Eserlerinde izleyenlere yer yer bilgi veren ansiklopedik bir yan da bulunmaktadır.

  • Tiyatrolarında eleştiriyi güldürü ile yoğurmuş; izleyiciyi güldürürken hem sarsmış hem şaşırmış hem de düşündürmüştür.

• Eserlerinde çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser kişilerinden hareketle çözümler de sunmuştur.

  • Tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini vermiştir.

 • Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile Devekuşu Kabaresini kurmuştur.

  • Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür. Edebiyatımızdaki ilk epik tiyatro olan Keşanlı Ali Destanı’nı yazmıştır.

Tiyatroları: Günün Adamı (yazdığı ilk oyun), Dışarıdakiler, Huzur Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım , Vatan Kurtaran Şaban, Fazilet Eczanesi, Ay Işığında Şamata, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Zilli Zarife…

  • REFİK ERDURAN
  • Tiyatro eserleriyle tanınmıştır.
  • Tiyatro eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiştir.
  • Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezinin başkanlığını 1986’dan ölümü olan 2017’ye kadar sürdürmüştür.
  • Yurt içinde ve yırt dışında sinema ve televizyon senaryoları yazmış; birçok oyunu sahnelenmiştir.
  • Genellikle toplumsal bozuklukları, kurumları eleştiren, kimi zaman da gülünç yanları ile sergileyen bir tutum işlemiştir.
  • Daha çok güldürü ve vodvil türünde oyunlar yazdı.

 • Tiyatroları: Cengiz Han’ın Bisikleti, Bir Kilo Namus, Karayar Köprüsü, Bunu Yapan İki Kişi, Canavar Cafer

  • ORHAN ASENA
  • Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmıştır.
  • Gılgamış Destanı’ndan ve Babil efsanesinden  esinlenerek yazdığı “Tanrılar ve İnsanlar” oyunuyla ünlenmiştir.
  • Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edinmiştir.
  •  Daha çok tarihi konuları ele alan eserler vermiş, çok üretken bir oyun yazarı olan Orhan Asena, “Türk tiyatrosunun Shakespeare’i” olarak anılır.

Tiyatro: Tohum ve Toprak (Alemdar Mustafa Paşa adıyla da basılmıştır.), Hürrem Sultan, Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Kentin Nabzı, ya Devlet başa Ya Kuzgun Leşe

  • TURAN OFLAZOGLU
  • Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almıştır. Oflazoğlu’nun tiyatroları konusunu köyden alanlar, tarihi oyunlar ve sembolik oyunlar olarak üç grupta incelenebilmektedir. Tarihi oyunlarında iktidar-güç kavramıyla ilgili çatışmaları ele alan yazar, sembolik oyunlarında ise insanın içindeki hem mazlumu hem zalimi ortaya çıkaran ve değişik yorumlara elverişli bir kurgu ortaya koymuştur.
  • Yazar eserlerinde günlük yaşamın gerçekleriyle sanatın gerçeklerini başarılı bir şekilde sentez yaparak okuyucusuna sunmuştur.
  • Oyunlarının birçoğu basılmıştır.
  • Oyunları televizyonda da yayınlanmıştır.
  • Nietzche, Rilke, Shakespeare,Kafka ve Berkman’dan çeviriler yapmış; tiyatro üzerine yazılar yayımlamıştır.
  • Yazdığı oyunların konularını genellikle tarihe dayandırmakla birlikte, oyunlarında tarihi incelemeye değil, karakterlerin kişilik ve iç dünyalarını yansıtmaya önem vermiştir.

TİYATROLARI: IV. Murat, Deli İbrahim (TDK 1968 Tiyatro Ödülü), Genç Osman, Kösem Sultan( Avni Dilligil 1982 Ödülü), Bizans Düştü, Sokrates Savunuyor, Cem Sultan (1984 ENKA Ödülü), Allah’ın Dediği Olur…

  • RECEP BİLGİNER
  • Şiirleri de olmasına karşın tiyatrocu olarak tanınmıştır. Ayrıca gazetecidir.
  • Türkiye’nin sosyal sorunlarını toplumcu oyunlarıyla yansıtan, gücünü gazetecilikten alan bir yazardır.
  • Ona göre tiyatro, şiir, roman söz sanatıyla toplumdaki kötülüklere hücum etme sanatıdır.
  • Tiyatrolarının az sözcükle çok düşünce dile getirdiğini söyleyen sanatçı, bu yönüyle bu türü, özellikle roman türünden ayırmıştır.
  • Eserlerinde genellikle Güneydoğu Anadolu köylerinde geçen olayları anlatmıştır.

 TİYATRO: Sarı Naciye, İsyancılar, Yunus Emre, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlana, Ben Kimim, Karım ve Kızım, Utanç Dünyası

  • GÜNGÖR DİLMEN
  • Oyunlarında mitoloji ve tarihten sıkça yararlandı.
  • Türk edebiyatında özellikle absürt tiyatro alanında başarılı ürünler ortaya koyan sanatçı, bu türün önde gelen temsilcilerinden biri olmuştur.
  • Absürt tiyatro türünde yazdığı “Canlı Maymun Lokantası”yla ödül aldı. Dramatik bir yapı ve şiirsel bir üsluba sahip bu eserde “kapitalist, maddeci, sömürgeci olan Amerikalı petrol kralı ve karısı” ile “fakir, maneviyatçı ve sömürülen Çinli şairin” şahsında iki ayrı dünyanın karşılaştırılması yapılmaktadır.
  • Frigya kralı Midas’ın tutkusunu, hırsını, kibrini ve yanılgılarını anlattığı Midas üçlemesi (Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları, Midas’ın Kördüğümü) önemli eserlerindendir.
  • Tek perdelik “Midas’ın Kulakları” ile 1959’da Sinema – Tiyatro dergisinin açtığı yarışmada birinci oldu.

Tiyatro Oyunları: Galile’nin Günahları, Osmanlı Dram Kumpanyası, Hakimiyeti Milliye Aş Evi, Kurban, Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını, Ben Anadolu, Bağdat Hatun, Deli Dumrul, Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları, Midas’ın Kör Düğümü, Akad’ın Yayı, Troya İçinde Vurdular Beni, Canlı Maymun Lokantası

  • Turgut ÖZAKMAN
  • Tiyatro, roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler vermiştir.
  • Eserlerinde çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele almıştır.
  •  Toplum dışına sürülmüş kişilerin toplumla uyuşmazlığını veren yazarlardan biri olan Turgut Özakman, aşağılık duygusunu toplumsal koşullar açısından inceleyişiyle dikkati çeker. “Güneşte On Kişi”, “Ocak”, “Paramparça”, “Komşularımız” bu konuyu aile yaşayışı çerçevesinde verdiği oyunlarıdır.
  • İlk oyunu olan “Penbe Evin Kaderi”nde ve “Kaneviçe”de kuşaklar arasındaki kopuşu, yabancılaşmayı ele alır.
  • Yazar, “Duvarların Ötesinde” adlı oyununda, toplumun suçlu insanları bir kenara itişini eleştirerek onlara daha uygarca davranmak gerektiğini savunur.
  • Bireylerden olaylara geçen sanatçı, Reşat Nuri Güntekin’in “Değirmen” adlı romanından değişiklikler yaparak “Sarıpınar 1914” adıyla oyunlaştırır. Yazar bu oyununda, Osmanlı tarihini eleştiririr.
  • Osmanlı İmparatorluğu’nda, İstanbul’da oturan yöneticilerle Anadolu’daki kopukluğu ortaya koymaya çalıştığı bu oyunu izleyerek kaleme aldığı aynı çizgideki ikinci oyunu da “Ulusal Kolej Disiplin Kurulu”dur.
  • Tiyatrolarında günlük yaşamın çelişkilerini ve gülünç yönlerini ele almıştır.
  • Romanları belge niteliği taşır.
  • Romanlarında yakın tarihe ve Kurtuluş Savaşı’na yönelmiştir.
  • Sade, gösterişsiz, basit mecazlardan yararlanan, yer yer ince alaysamalı, duru bir dili vardır.

Eserleri:

  • Roman: Korkma İnsancık Korkma, Romantika, 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun’da, Şu Çılgın Türkler, Diriliş-Çanakkale 1915, Cumhuriyet-Türk Mucizesi
  • Oyun: Ah Şu Gençler, Töre, Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Hastane, Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Pembe Evin Kaderi, Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Kanaviçe, Paramparça
  • Senaryo: Keloğlan Aramızda, Tuzsuz Deli Bekir, Keloğlan’la Cankız, Mevlana, Yatık Emine, Keloğlan İz Peşinde, Turhanoğlu, Kanije Kalesi, Son Akın, Kutuluş, Rıza Beyler, Cumhuriyet, Dersimiz: Atatürk
  • Araştırma-İnceleme: Dr. Rıza Nur Dosyası, Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Vahdettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, “Mustafa” Filmi Hakkında
  • Meslek Kitapları: Oyun ve Senaryo Yazma Tenkniği, Radyo Notları
  • NAHİD SIRRI ÖRİK
  • Hikâye, roman, oyun yazarıdır. Çevirmenlik yapmıştır.
  • Abdülhamit Düşerken adlı romanı ünlüdür. Ayrıca oyun yazarıdır.
  • Tiyatroları: Sönmeyen Ateş, Muharrir, Alınyazısı
  • AHMET KUTSİ TECER
  • Daha çok şair kimliğiyle ön plandadır.
  • Tiyatrolarında Batı tekniği ile folklor ve halk malzemesini işlemek suretiyle milli tiyatroya ulaşmak istemiştir.

TİYATROLARI: Köşebaşı, Koçyiğit Köroğlu, Yazılan Bozulmadan…

  • ADALET AĞAOĞLU: Evcilik Oyunu, Çatıdaki Çatlak, Fikrimin İnce Gülü
  • GÜNER SÜMER:Yarın Cumartesi, Bozuk Düzen, Hüzzam, Baba İle Oğul
  • BAŞAR SABUNCU:Kargalar, Şerefiye, Çark, Mutemet Ali Rıza Bey’ib Yaşanmış Hayat Hikayesi, Kaldırım Serçesi, Kan ve Gül (uyarlama)
  • AZİZ NESİN: Toros Canavarı, Biraz Gelir Misiniz?, Çiçu…..
  • MELİH CEVDET ANDAY: İçerdekiler, Mikado’nun Çöpleri
  • OKTAY RIFAT:Kadınlar Arasında
  • NECATİ CUMALI
  • Necati Cumalı, roman, öykü, şiir ve tiyatro gibi birçok edebi türde eserler veren üretken bir yazardır.

Tiyatrolarında yaşama sevinciyle yüklü günlük izlenimlerin güzelliklerini, Anadolu insanının çaresizliklerini, aşk ve sevgi konularını işlemiştir.

TİYATROLARI: Boş Beşik, Vur Emri, Ezik Otlar,Susuz Yaz, Tehlikeli Güvercin, Yeni Çıkan Şarkılar,Nalınlar, Masalar, Mine, Kaynana Ciğeri…

  • NECİP FAZIL KISAKÜREK

Şiirleriyle ünlü sanatçımızın tiyatro eserleri de oldukça başarılıdır.

Güçlü bir yazım tekniğinin görüldüğü tiyatro oyunlarında daha çok korku ve kaygı psikolojisini işledi.

TİYATROLARI: Tohum,Künye, Bir Adam Yaratmak, Para, Namı Diğer Parmaksız Salih ,Reis Bey, Abdülhamit Han

  • OĞUZ ATAY:Oyunlarla Yaşayanlar

SABAHATTİN KUDRET AKSAL

Edebiyat dünyasına şiirle girmiştir.

Şiirlerinden başka hikâye, tiyatro ve romanları ile de başarılı örnekler veren sanatçı, şiirlerinde yaşama sevincini, gelip geçici kısa süreli mutlulukları; hikâyeleri ve oyunlarında ise psikolojik gözlemlerini ele almıştır.

Eserlerinde insan-çevre-kâinat münasebetlerini araştırmaya yönelik bir tutum görülen sanatçı özellikle yazdığı tiyatrolarla ölmezliğe ulaşmıştır.

TİYATROLARI: Evin Üzerindeki Bulut, Şakacı, Bir Odada Üç Ayna,Tersine Dönen Şemsiye, Kahvede Şenlik Var, Kral Üşümesi, Önemli Adam, Bay Hiç, Bir Dalda Üç Ayna

Kategoriler
11. SINIF 6. ÜNİTE: ROMAN

CUMHURİYET DÖNEMİ 1950-1980 ARASI TOPLUMCU- GERÇEKÇİ ROMAN

Tanzimat döneminde Nabizade Nazım’ın Karabibik kitabıyla başlayan köye yönelmenin ilk başarılı örnekleri Ebubekir Hazım Tepeyran’ın “Küçük Paşa” ve Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı yapıtlarıyla Milli Edebiyat döneminde verilmiştir.

1950’li yıllarda Köy Enstitülü yazarların çabalarıyla köy olgusu romanlarda daha farklı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Köy Enstitülerinde yetişen köy kökenli yazarlar konularını daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alan eserler yazmışlardır. Anadolu köy ve kasabalarına yönelmişlerdir.

Mahmut Makal’ın 1950’de köy notlarını içeren “Bizim Köy” adlı kitabının yayımlanmasıyla, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın gibi yazarların eserleriyle köye ve köy hayatına ilgi daha da artmıştır. 

1960’lardan itibaren Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar Kemal gibi yazarlar köy – kasaba konularını işlemeyi sürdürürken Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin gibi yazarlar bir süre sonra kent insanının ve büyük kentin sorunlarını da ele alan konulara yönelmişlerdir.

Toplumcu Gerçekçi Romanın Genel Özellikleri

1. Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik, 1930’lardan 1980’lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştür.

2.Toplumcu gerçekçiler eserlerinde büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve sosyalizm üzerinde durmuştur.

3.Bu eserlerde siyasi ideolojiler ön plana çıkar. Yazar, okuyucuyu kendi düşünceleri doğrultusunda yönlendirmek ister.

4.Marksist ve sosyalist düşünce etkilidir.

5. Roman, düşünceleri aktarmak için bir araç olarak görülür. Yani, sanat toplum içindir, anlayışı benimsenir.

6. Roman ve hikâyelerde çok sağlam bir kurgu görülmez.

7. Dil sade halk dilidir. Konuşma dili esas alınır. Yerel/yöresel ifadeler yer alır.

8.Kahramanlar genellikle sıradan kişilerdir. Özellikle ezilmiş Anadolu insanı ve büyük şehirlerde yaşayan küçük insanlardır.

9.Anadolu coğrafyası ve insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları ağa-köylü, öğretmen-imam, zengin-fakir, halk-yönetici, güçlü-güçsüz, aydın-cahil ve büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar.

10.Toplumda yaşanan bu unsurların adaletsizlikleri sorgulanır.

11.Gözlem çok önemlidir.

12. Realizm ve natüralizmin etkileri görülür.

Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

·         Kemal Bilbaşar,

·         Orhan Kemal,

·         Kemal Tahir,

·         Yaşar Kemal,

·         Sabahattin Ali,

·         Sadri Ertem,

·         Samim Kocagöz,

·         Fakir Baykurt,

·         Aziz Nesin,

·         Rıfat Ilgaz.

·         Abbas Sayar

·         Aziz Nesin

·         Talip Apaydın

TOPLUMCU GERÇEKÇİ ANLAYIŞLA ROMAN YAZAN YAZARLAR

 1. SADRİ ERTEM (1900 – 1943)

 * 1930’lu yıllarda, konularını köylünün, işçinin, orta sınıfın sıkıntılarından alan romanlar yazmıştır.

 *Sanatsal üsluba karakter ve duygu tahlillerine önem vermemiştir. Yani estetiği düşünmemiş; sadece ekonomik, sosyolojik, sınıfsal gerçekleri anlatmaya çalışmıştır.

Roman: Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları

 2. SABAHATTİN ALİ (1907 – 1948)

*Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır. 1950’den sonra yetişen yazarlara öncülük eden önemli yazarlardandır.

*Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştır. Sabahattin Ali, 1930’lu yıllarda öyküye gerçekçi ve yeni bir soluk getirmiştir.

*İnsanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başarmıştır.

* Romanlarında insanın ruhuna ayna tutmuş ve gerçeğe bu aynadan bakmış, okurların gerçekliği daha derinden algılamasını sağlamıştır.

*Markopaşa adlı mizahi dergiyi çıkaranlar arasında (Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte) yer almış, bu dergide başyazılar yayımlamıştır.

Roman: Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna

 3. KEMAL TAHİR (1910 -1973)

*Toplumcu gerçekçi bir romancıdır.

*Hapishane yaşamını, Kurtuluş Savaşı’nı, tarihi, köy yaşamını ve eşkıya hikâyelerini konu edindiği romanlarıyla tanınmıştır.

*Tasvire önem veren yazarın eserlerinde anlaşılır bir dili ve yalın bir anlatımı vardır.

*Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlattığı, Osmanlı toplumunun gelişim sürecinin Batı’dan farklı olduğunu ileri sürdüğü tezli romanı “Devlet Ana” (1968 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü) romanıyla ve Kurtuluş Savaşı yıllarını konu edindiği “Yorgun Savaşçı” (1968 Yunus Nadi Roman Ödülü) romanlarıyla tanınmıştır. “Yol Ayrımı” romanında da Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki çok partili hayata geçiş denemesini anlatmıştır. Bu romanları aynı zamanda tarihi roman türündedir.

*Ekonomik kaygıyla polisiye roman türünün önemli eseri olan Mayk Hammer’ın yerli versiyonlarını yazmıştır.

* “Körduman, Bedri Eser, Samim Aşkın, F.M. İkinci, Nurettin  Demir, Ali Gıcırlı” takma adlarını kullanmıştır.

*Anlatımı daha etkili kılmak, görüşlerini desteklemek gibi nedenlerle eserlerinde kimi yazar ve şairlere yer vermiştir.

 Roman: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı

 4. AZİZ NESİN (1916 -1995)

*Toplumcu gerçekçi bir yazardır.

*Toplumsal olayları karikatürize ederek işlemiştir.

*Eserleriyle toplumu bilinçlendirmeyi ve eksiklikleri gidermeyi amaçlamıştır.

*Eserlerinde genellikle toplum ve birey yaşamını uyumsuz duruma düşüren olayları, yöneticileri, sömürücüleri, çıkarcıları, vurguncuları, kendini bilmezleri, cahilleri…ele almıştır.

*Yalın bir dil kullanmıştır.

*Tipleri, herkesin günlük yaşamda rastlayabileceği insanlardan seçmiş; bunları yerel ağızlarıyla konuşturmuştur.

*”Markopaşa” adlı mizahi hiciv dergisini çıkaranlar arasındadır.

* Dünyaca tanınmış mizahi öykü yazarıdır.

 Roman: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Zübük, Gol Kralı Sait Hopsait, Şimdiki Çocuklar Harika, Tatlı Betüş, Erkek Sabahat, Tek Yol, Saçkıran Kadın Olan Erkek

 5. ORHAN KEMAL (1914 -1973)

*Gerçek adı “Mehmet Raşit Öğütçü” olan yazar daha çok öyküleriyle tanınır.

*İlk öykülerini “Orhan Raşit, Bacaksız Orhan” gibi takma adlarla yayımlamıştır.

* Öykü ve roman kişilerini, günlük konuşma diliyle ve yerel sözcüklerle konuşturmadaki ustalığı dikkat çekmiştir.

*Eserlerinde kişilerin ruhsal durumlarını, uzun anlatımlar yerine, konuşmalarla vermiştir.

* Çukurova’nın sanayileşmesini ve işçi sorunlarını, kırsal yöre insanının töresel sıkıntılarını, tarımın makineleşmesi ve ırgatların sıkıntılarını, ekmek kavgası veren küçük çocukları mahpusları, bekçileri gardiyanları… konu edinmiştir.

* Yalın ve sürükleyici bir dil kullanmıştır.

*Birçok eseri beyaz perdeye aktarılmıştır.

Roman: Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları, Suçlu, Devlet Kuşu, Eskici ve Oğulları, Kanlı Topraklar, Tersine Dünya

6. YAŞAR KEMAL (1923 -2015 )

*Asıl adı Kemal Sadık Göğçeli’dir.

*Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Anadolu insanının ekonomik ve toplumsal sorunlarını dile getirdiği röportajları ile tanınmaya başlanmıştır.

*Türkiye’de tarımdan sanayileşmeye geçiş evresi olarak nitelenebilecek 1950’li yıllarda, Çukurova’nın geniş biçimde makineleşmeye açılması ve verimli topraklar üzerindeki ağalar arası rant savaşının kızışması, bunun yoksul Çukurova köylüsü üzerindeki sonuçları Yaşar Kemal’in romanlarının ilk evresinin ana temasını oluşturmuştur.

*1953-54’te Cumhuriyet’te tefrika edilen ilk romanı “İnce Memed” büyük ilgi uyandırmıştır.  Ağa baskısı karşısında dağa çıkan eşkıya “İnce Memed”le yazar, bir destan kahramanını anlatırken aynı zamanda toplumsal yapıdaki aksaklıkların da eleştirisini yapar.

*”Teneke”, Çukurova yöresindeki çeltik ağalarına karşı mücadele eden ve köylünün yanında yer alan genç ve idealist bir kaymakamın trajik öyküsünü işler, “aydının mücadele gücü”nü dile getirir. Daha sonra bu romanı iki perdelik oyun biçiminde sahneye uyarlamıştır.

*Halk öykücülüğünden yola çıkarak, sözlü gelenekte yaşayan Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik öykülerini “Üç Anadolu Efsanesi” adıyla yeniden kaleme almıştır.

*Yaşar Kemal 70’li yılların ortalarından itibaren , “Al Gözüm Seyreyle Salih”, “Kuşlar da Gitti” ve “Deniz Küstü” romanlarında ilk kez Çukurova dışına çıkarak kenti ve deniz insanını konu edinmiştir.

*Anadolu insanının sözlü anlatım geleneğinin ürünleri olan destanlardan, ağıtlardan, halk öykülerinden, masallardan, türkülerden ve çağdaş roman tekniklerinden yararlanmıştır.

*Kurduğu imge ve mit dünyası, benzetmeler, betimlemeler, doğanın tüm yönleriyle anlatımı, kullandığı dil, yerel sözcükler ve deyimler, atasözleri, yakarışlar, sövgüler onun anlatımını canlı ve etkileyici kılmıştır. 

*Şiirsel üslubu ve olağanüstü düş gücüyle, modern romanla epik anlatım biçimlerini başarıyla bağdaştırması onu özgün ve güçlü kılmıştır. 

*Eserlerinde kullandığı bölgesel sözler ve deyimlerle ilgili Ali Püsküllüoğlu tarafından Yaşar Kemal Sözlüğü adlı bir kitap yayımlanmıştır. 

Roman: İnce Memed, Teneke, “Dağın Öteki Yüzü” üçlemesi (“Orta Direk”, “Yer Demir Gök Bakır”, “Ölmez Otu”), “Akçasazın Ağaları” dizisi (“Demirciler Çarşısı Cinayeti”, “Yusufçuk Yusuf”), “Hüyükteki Nar Ağacı”, “Kimsecik” üçlemesi (“Yağmurcuk Kuşu”, “Kale Kapısı”, “Kanın Sesi”), Ağrıdağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe, Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, Al Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, “Bir Ada Hikâyesi” üçlemesi (“Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana”, Karıncanın Su içtiği”, “Tanyeri Horozları”)

 7. NECATİ CUMALI (1921 – 2001) 

*Şiir, hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir. 

* Gözlemlerinden yola çıkarak toplumsal sorunları ele almıştır. 

*Ege bölgesinin kırsal insanının yaşantısını anlatmıştır. 

*Özellikle tütün işçilerinin sorunlarını, köylünün doğa ile mücadelesini, kadın-erkek ilişkilerini, kasaba insanı ve kadın gerçeğini işlemiştir.

*Şiirsel dili ve ayrıntıları ustaca kullanması kolayca okunmasını sağlamıştır.

*Sinemaya da uyarlanmış olan “Susuz Yaz” adlı eserini hem tiyatro hem de hikâye biçiminde kaleme almıştır. 

 Roman: Tütün Zamanı (Zeliş),Acı Tütün, Yağmurlar ve Topraklar, Viran Dağlar, Aşk da Gezer, Uç Minik Serçem

 8. SAMİM KOCAGÖZ ( 1916 -1993) 

*Hikâyelerin konularını yaşadığı Söke çevresinden ve Menderes vadisinin toprak sorunlarından almış, alışılmış teknik ve anlatıma bağlı kalarak sınıfsal çelişkileri, ekonomik nedenlerle değişen düzen ve dünya görüşlerini incelemiştir.

* Yalın ve akıcı bir dil kullanmıştır.

*Güçlü gözlemlere dayalı sağlam bir anlatım benimsemiştir.

 Roman: İkinci Dünya, Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikâyesi, Onbinlerin Dönüşü, Kalpaklılar, Doludizgin, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz, İzmir’in İçinde, Tartışma, Mor Ötesi, Eski Toprak 

9. KEMAL BİLBAŞAR (1910 -1983) 

*Doğu Anadolu’daki feodal toplum yapısına ışık tutmuştur.   

*İnançlar, gelenek ve töreler, hayat görüşleri, çıkar çatışmaları ve yerli renklerle beslenmiş olayları gelenekçi bir anlatışla işlemiştir. 

*Anadolu köy ve kasaba yaşayışını folklordan yararlanarak masalsı bir dille anlatmıştır.

* Refik Halit’le başlayan memleket hikâyeciliğini, eleştirel ve sert bir gerçekçilik içerisinde ele almıştır. 

Roman: Cemo, Memo, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü, Denizin Çağrısı, Ay Tutulduğu Gece, Zühre Ninem

10. MAHMUT MAKAL

*Yazarlık hayatına yeni bir köy öğretmeni olarak Varlık dergisine gönderdiği köy mektupları ve notlarıyla başladı. 

*Bu notların toplandığı “Bizim Köy” kitabı geniş bir ilgi uyandırdı; edebiyatımızda köy edebiyatı çığırını başlattı.

     *Anadolu’nun köy ve kasabalarını, eğitim sorunlarını, öğretmen kıyımlarını ele almıştır.

 Eserleri:  Notlar (hikâyemsi izlenimler): Bizim Köy, Köyümden, Hayal ve Gerçek, Memleketin Sahipleri 

11. TALİP APAYDIN (1926 -2014 ) 

*İlk şiir ve hikâyeleri Köy Enstitüleri Dergisi’nde yayımlanmıştır. 

*Köy gözlemlerini notlar halinde kaleme almıştır.

* Konularını köy ve kasaba olaylarından alan hikâye ve romanlar yazmıştır. 

Roman: Sarı Traktör, Yarbükü, Emmioğlu, Ortakçılar (Sonraki basımda Ortakçının Oğlu adıyla basılmıştır), Define, Köylüler, Tütün Yorgunu, Toprağa Basınca…

 12. FAKİR BAYKURT (1929 – 1999)

*Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlardandır. 

*İçinde doğup yetiştiği köylülerin hallerini anlatmaya çalışmıştır.  Özellikle Orta Anadolu bölgesini konu edinmiştir. 

*İnsanları, okurları aydınlatmayı, daha ileriye taşımayı görev edinmiştir.

* Köyün ve köylünün sorunlarını halkçı bir bakışla, yalın bir dille işlemiş, köylünün bilinçaltındaki çelişkileri yansıtmıştır.

Roman: Yılanların Öcü, Irazca’nın Dirliği, Onuncu Köy, Kaplumbağalar, Tırpan, Yarım Ekmek…

 13. DURSUN AKÇAM (1930 – 2003) 

*Gazete ve dergilerdeki röportajlarıyla edebiyat dünyasına girmiştir. 

* Kuzeydoğu Anadolu’nun köy ve kasaba hayatını, dertlerini sergileyen, etkili ve yalın eserler yazmıştır.

*Kırsal kesim gözlemlerini mizahi ve yalın bir üslupla anlatmıştır.  

Roman: Kanlı Dere’nin Kurtları, Dağların Sultanı, Kafdağı’nın Ardı, Ucu Ucuna Yaşam

 14. ABBAS SAYAR (1923 -1999

*Köy gerçekliğini döneminin köy edebiyatçılarından farklı olarak kendine has bir üslupla yansıtmıştır.

* Yozgatlı olan ve burada uzun yıllar yaşayan yazar, yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatmıştır.

*”Bozkırın romancısı” olarak bilinir.

* “Yılkı Atı” romanıyla geniş kesimlerce sevilmiştir. Yılkıya (başıboş) bırakılan bir atın doğadaki yaşam mücadelesini arka planda köy gerçekliğini, halkın yoksulluğunu da vererek anlatmıştır. 

*Oldukça şiirsel, günlük konuşma dilinin deyimlerin zenginleştirdiği bir dil ve anlatımı vardır. 

Roman: Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Dik Bayır, Tarlabaşı Salkım Saçak, Anılarda Yumak Yumak 

15. RIFAT ILGAZ

*Mizahi dille eser veren önemli yazarlarımızdandır.

*En ünlü eseri Hababam Sınıfı’dır.

*1982’de Yıldız Karayel romanıyla Orhan Kemal Roman Armağanı ve Madaralı Roman Ödülünü almıştır.

Romanları:Hababam Sınıfı, Yıldız Karayel, Karartma Geceleri, Pijamalılar, Sarı Yazma, Halime Kaptan…

Kategoriler
11. SINIF 2. ÜNİTE: HİKAYE

TOPLUMCU GERÇEKÇİ HİKAYE

  • Toplumcu gerçekçilik (sosyal realizm), toplumcu dünya görüşü üzerine temellendirilmiş bir edebiyat akımıdır.
  • Bu akım, toplumu sosyal sınıflar arasında gerçekleşen çatışma alanı olarak değerlendirir.
  • Amacı, söz konusu sınıfsal çatışmayı ve bu çatışmanın toplumda yol açtığı etkileri ve sorunları yansıtmanın yanında bu sorunlara toplumcu çizgide çözüm yolunu da göstermektir.
  • Toplumcu gerçekçiler eserlerinde büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve sosyalizm üzerinde durmuştur.
  • Bu eserlerde siyasi ideolojiler ön plana çıkar.
  • Roman ve hikâyelerde çok sağlam bir kurgu görülmez.
  • Toplumcu gerçekçi eserlerde realizm ve natüralizm etkileri vardır.
  • Eserlerde köylü ağızlarına oldukça fazla yer verilmiştir.
  • Anadolu coğrafyası ve insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları ağa-köylü, öğretmen-imam, zengin-fakir, halk-yönetici, güçlü-güçsüz, aydın-cahil ve büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar.
  • Yazar okuyucuyu kendi doğrultusunda yönlendirmek ister.
  • Sanat eseri belli görüşleri ifade etmek için araçtır.
  • Halkı aydınlatmak düşüncesiyle bazı yazarlar bazı bölgeleri özellikle konu edinmiş.
  • Toplum için sanat ilkesine bağlı olarak edebiyata eğitici bir işlev yüklerler.
  • Rus edebiyatında Maksim Gorki, Mihail Şolohov; Amerikan edebiyatında Jack London, John Steinbeck (Con Ştaynbek) bu akımın başlıca temsilcileridir.
  • BİZDEKİ TEMSİLCİLERİ

Sabahattin Ali,                        Sadri Ertem,
Samim Kocagöz,                   Kemal Bilbaşar,
Orhan Kemal,                       Kemal Tahir,
Yaşar Kemal,                         Fakir Baykurt,
Aziz Nesin,                           Rıfat Ilgaz.
Necati Cumali                       Dursun Akçam,

 1. TALİP APAYDIN

TALİP APAYDIN
  • Edebiyata şiirle başlayan sanatçı, yoğun bir duygusallıkla toplumcu şiirler yazdı. Daha sonra öykü ve romana yöneldi.
  • Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleriyle birlikte insan ilişkilerini de kendi doğallığı içinde ele aldı. Köy ve kasaba gerçeklerini anlatmıştır.
  • Anadolu’nun kırsal kesimini işlemiştir. Kendi yaşadıklarından, anılarından, gözlemlerinden yararlanmıştır.
  • Romanları, doğduğu büyüdüğü çok iyi tanıdığı Polatlı, Eskişehir, Beypazarı yörelerinde ve çevre köylerde geçer.
  • Romanlarında yoksul köylünün su, toprak, eğitim, parasızlık, ortakçılık gibi köyden kasabaya, kente göçü; iki romanında da Kurtuluş Savaşı’nı işlemiştir.
  • “Sarı Traktör”de tarımda makineleşme ile gelen sorunları ve değişimi; “Yarbükü”nde su sorunu; “Emmioğlu”nda ve “Kente İndi İdris’te makineleşme sonucu işsiz kalan köylülerin kente göçmesini ve kentte yaşadığı gurbet duygusunu; “Yoz Duvar’da hayvancılıkla ilgili sorunları; “Tütün Yorgunu’nda tütün ekicilerin hayatını anlatır. “Otlakçılar”da öğretmenlerin köyde yaptığı olumlu çalışmalar anlatılır.
  • “Vatan Dediler” ve “Toz Duman İçinde” romanlarında ise Kurtuluş Savaşı yıllarında ki köy hayatından kesitler sunar.

Öykü: Ateş Düşünce, Öte Yakadaki Cennet, Duvar Yazıları, Hendekbaşı, Hem Uzak Hem Yakın

ORHAN KEMAL

2. ORHAN KEMAL:

  • Eserlerinde tarlada çalışan ırgatların, fabrikadaki işçilerin, köyden kente göç eden gurbetçilerin acıklı hikâyelerini gerçekçi bir şekilde anlatır.
  • Ekmek Kavgası adlı öykü kitabı ile Baba Evi, Bereketli Topraklar Üzerinde ve Murtaza adlı romanları tanınmıştır.

KEMAL TAHİR

3. KEMAL TAHİR

  • İlk dönem romanlarında gerçekçi bir yaklaşımla köy-kent sorunlarına, hapishane yaşamına yer veren yazar daha sonraki yıllarda tarihsel ve siyasal içerikteki romanlarıyla tanınmıştır.
    Öykü:  Göl İnsanları

YAŞAR KEMAL

4. YAŞAR KEMAL 

  • Eserlerinde özellikle Çukurova köylüsü ile Güney ve Doğu Anadolu insanını çeşitli yönleriyle anlatmıştır.
  • Anlatımında halk türkülerinden, masal ve efsanelerinden faydalanmış; bu yüzden de destansı lirik bir üslup kullanmıştır. Bu anlatım tarzının tipik örneği İnce Memed romanıdır.
    Öykü: Sarı Sıcak
FAKİR BAYKURT

5. FAKİR BAYKURT

  • “Köy romanı”nın önde gelen ismidir. Köy enstitülü bir yazar olarak soyalist-gerçekçi bir çizgide köyü ve köylüyü, gurbetçilerin yaşamını oldukça canlı bir şekilde anlatan yazarın öykülerinin yanı sıra özellikle Yılanların Öcü, Kaplumbağalar, Tırpan, Koca Ren ve Yüksek Fırtınalar adlı romanları ünlüdür.

Öykü: Çilli, Efendilik Savaşı, Karın Ağrısı, Cüce Muhammet, Anadolu Garajı, On Binlerce Kağnı, Can Parası, İçerdeki Oğul, Sınırdaki Ölü, Gece Vardiyası, Barış Çöreği, Duirsbug Treni, Bizim İnce Kızlar, Dikenli Tel

6. AZİZ NESİN

AZİZ NESİN
  • Yalın bir dille toplumdaki aksayan yönleri, yergiye elverişli tarafları abartılı tiplerle ironik bir şekilde anlatan roman, hikâye ve oyunları ile tanınır. 

Öyküleri:  Yedek Parça, Geriye Kalan, Damda Deli Var, Kördövüşü, Biz Adam Olmayız, Yaşasın Memleket, Vatan Sağ Olsun, Bülbül Yuvası Evler, Ah Biz Eşekler, Fil Hamdi, Bay Düdük, Yüz Liraya Bir Deli, Parti Kurmak, Parti Vurmak, İt Kuyruğu, Mahallenin Kısmeti, Ölmüş Eşek, Bir Koltuk Nasıl Devrilir, Memleketin Birinde, Mahmut ile Nigar, Gözüne Gözlük, Deliler Boşandı, Hoptirinam, Gıdıgıdı, Nazik Alet, Biz Adam Olmayız, Rüyalarım Ziyan Olmasın, Aşkım Dinimdir, Nah Kalkınırız, Büyük Grev, Hayvan Deyip Geçme

7. RIFAT ILGAZ

RIFAT ILGAZ
  • Öykü başta olmak üzere şiir, roman, piyes türlerinde eserler vermiştir. Toplumsal sorunları güldürü öğesiyle birlikte vermiştir. Özellikle “roman-öykü-oyun” öğelerinin kaynaştığı karma bir türün temsilcisi olmuştur.
  • Ünlü eseri “Hababam Sınıfı” böyledir. Bizim Koğuş, Kesmeli Bunları, Çalış Osman Çiftlik Senin, Radarın Anahtarı diğer önemli eserleridir.

Öykü: Radarın Anahtarı, Don Kişot İstanbul’da , Kesmeli Bunları, Nerde O Eski Usturalar, Saksağanın Kuyruğu, Şevket Ustanın Kedisi, Garibin Horozu, Altın Ekicisi, Palavra ,Tuh Sana, Çatal Matal Kaç Çatal, Bunadı Bu Adam, Keş, Al Atını, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Rüşvetin Alamancası, Sosyal Kadınlar Partisi, Çalış Osman Çiftlik Senin, Şeker Kutusu

8. SAMİM KOCAGÖZ:

  • Toplumcu gerçekçi anlayışla eser veren sanatçılardandır.
SAMİM KOCAGÖZ
  • Roman ve hikâyelerinin konusunu Ege Bölgesi’nden, en çok yaşadığı yer olan Söke bölgesinden ve Menderes vadisinin toprak problemlerinden aldı. Söke yöresinde yaşayan halkın yaşamı ve ekonomik şartları, toprağa bağlı yaşam, makineleşmeden dolayı işsiz kalan insanlar, pamuk ve tütün tarlalarında karnını doyurmaya çalışan işçiler eserlerinin ana konularını oluşturdu.
  • Güçlü gözlemlere dayanarak kasaba ve köy insanlarının sorunlarını, duygularını ve günlük yaşamlarını anlattı.
  • Eserlerinde oldukça yalın ve anlaşılır bir dil kullandı. Anlatımda gerçekçi bir tutum takındı.
  • “Sam Amca” adlı hikâyesi dünya hikâye yarışmasında birinci oldu. “Sam Amca”yı oluşturan öykülerde değişen üretim koşullarının ortaya çıkardığı sorunları ön plana çıkardı. On çift öküzün on günde yapamayacağı işi bir günde yapan John Deereler, Massey-Haisler, Oliverler’in toprağa hâkimiyetini işledi. Bunlar yüzünden insanların ekmeklerinden oluşuna dikkatleri çekmeye çalıştı.
  • Öykü türündeki başarısından dolayı ölümünden sonra adına bir öykü ödülü kondu.
  • Bazı eserleri Almanca, Rusça, Fransızca ve Bulgarcaya çevrildi. 

Öykü:Sığınak,Telli Konak,Sam Amca,Gecenin Soluğu,Alandaki Delikanlı

  • KEMAL BİLBAŞAR

 Konularını özellikle Batı Anadolu kasabalarından almıştır. İnançlar, gelenek ve töreler, hayat görüşleri, çıkar çatışmaları ve yerli renklerle beslenmiş olayları gelenekçi bir anlatışla işlemiştir.  Refik Halit’le başlayan memleket hikâyeciliğini, eleştirel ve sert bir gerçekçilik içerisinde ele almıştır.  “Cemo” romanıyla geniş kesimlerce tanınmış ve sevilmiştir. 

Hikâye: Anadolu’dan Hikâyeler, Irgatların Öfkesi, Cevizli Bahçe