Kategoriler
11. SINIF 2. ÜNİTE: HİKAYE

MİLLİ VE DİNİ DUYARLILIĞI YANSITAN HİKAYELER

• Milli Edebiyat Akım’ının devamı gibi algılanabilecek bu eserlerde Anadolu, savaş yılları, geleneksel değerler, milli motifler, ahlaki hassasiyetler milli kültür ve tarihi bilinci ön plandadır.

• Geçmişimizdeki kültürel zenginlikler, kahramanlıklar, dini hassasiyetler, İstanbul’un geleneksel sosyal dokusundan kesitler işlenmiştir.

• Milli kaynaklardan, Türk mitolojisinden, destanlardan etkilenerek idealize edilmiş karakterlere yer verilmiştir.

• Maupassant tarzı (olay hikâyesi) yazılmıştır, merak unsuru ön plandadır.

• Olay hikâyesinin planına (serim-düğüm-çözüm) uyulmuştur.

 • Eserlerde sade, yalın, sıcak ve şiirsel bir üslup kullanılmıştır.

• Din duygusunun ön plana çıkarıldığı eserlerde dini yaşama ait unsurlar, iç huzur, İslamiyet’in birey üzerindeki olumlu etkileri anlatılmıştır.

• Hikâyelerde gerçekçi betimlemelere yer verilmiştir.

• Hikâyelerde yazarlar bir ana fikri savunmuş, bu ana fikri kahramanlar üzerinden vermeye çalışmışlardır.

• Hüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Sevinç Çokum . Emine Işınsu, Halide Nusret Zorlutuna ve Şukufe Nihal Başar millî  duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazmışlardır.

AKA GÜNDÜZ

  • Popüler yazarlardandır.
AKA GÜNDÜZ
  • Romanlarının konuları gerçek hayattan alır ve kahramanları kendi çevresindendir.
  • Onun için iyiler en iyi, kötüler en kötüdür.
  • Yapıtlarında, mekân İstanbul ve Anadolu’dur.
  • Milli Mücadele-Kurtuluş Savaşı, Atatürk, Cumhuriyet romanlarında işlenen konulardandır.
NECATİ SEPETÇİOĞLU

Öykü: Türk Kalbi, Kurbağacık, Hayattan Hikâyeler, Bu Toprağın Kızları

 Mustafa Necati Sepetçioğlu Malazgirt zaferinden (1071) başlanarak Osmanlı’nın fetret devri ve İstanbul’un fethine kadar Türk tarihini konu alırken, diğer romanlarında günümüz Türkiye’sinde yaşanan toplumsal değişim ve sonuçları işlemiştir.

SEVİNÇ ÇOKUM

 Sevinç Çokum’un ”Bir Eski Sokak Sesi” adlı eseri ilk hikâyelerini oluşturur. Şiirli anlatımın esas olduğu eserde şehrin dar ve eski sokaklarının insanlarını oldukça zengin iç dünyalarıyla anlatır. Rozalya Ana”, Sevinç Çokum’un İstanbul öykülerinden farklı olarak Kırım’dan, Anadolu kent ve köylerinden görüntüler taşıdığı son öykü kitabıdır.

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

Hüseyin Nihal Atsız; Türkçülük hareketinin önde gelen temsilcilerindendir. Tarihi romanlar yazmıştır. Coşkun bir anlatımı, zengin bir hayal gücü vardır. Eserlerinde geçmişimizdeki kültürel zenginlikleri, kahramanlıkları başarılı bir şekilde anlatmıştır. Düşüncelerini çıkarmış olduğu Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken dergilerinde yayımlamıştır.

Dini duyarlılıkla eser veren yazarlar, Türk toplumuna uzun yıllar halı altına süpürdüğü sorunları yansıtmışlar; şehirleşmenin, modern yaşamın yozlaştırdığı kültürü, yok olan manevi değerleri vurgulamışlar; bunlara karşı manevi değerlere, İslami inançlara sahip çıkan bir toplum önermişlerdir.

Saltanat ve hilafetin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, harf devrimi, kılık kıyafeti düzenleyen yeni yasaların çıkarılması dini hassasiyeti olan bazı kesimlerde tepkiyle karşılanmıştır. Cumhuriyetle birlikte yaşanan bu sosyal değişime tepki gösteren İslami duyarlılığa sahip yazarlar iki yol izlemişlerdir.

Birincisi doğrudan doğruya Cumhuriyet ideolojisinin Müslüman kesim üzerinde yol açtığı kimi travmalara karşı muhalif bir tutum takınmak; ikincisi de daha çok insanları içki, kumar, kılık kıyafet, gayri İslami yaşayış tarzından, zararlı saydıkları ideolojilerden kurtararak bir çeşit hidayete erdirme diye tanımlanan kurgu işinde eser vermek olmuştur.

Bu yazarlardan bazıları kıssadan hisse vermek, ibret sahnesi göstermek endişesi ön plana çıkarmadan eser vermişlerdir. Hekimoğlu İsmail’in “Minyeli Abdullah’ı” Şule Yüksel Şenler’in “Huzur Sokağı”bunların başında gelir.

Semiha Ayverdi, Mustafa Kutlu, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Şule Yüksel Şenler, Ahmet Günbay Yıldız; Hekimoğlu İsmail, Nazan Bekiroğlu dini duyarlılıkla eser veren sanatçılardır.

Kategoriler
11. SINIF 2. ÜNİTE: HİKAYE

MODERNİZMİ ESAS ALAN HİKÂYELER

  • Modernizm, geleneksel olanı yeni olana tabi kılma tavrı, yerleşik ve alışılmış olanı yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi olarak tanımlanabilir.
  • Modernizmle birlikte özellikle gerçeklerin göründükleri gibi olmadığı, yerleşik kurallara ve toplumun bayağılığına isyan düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
  • Modernizmi esas alan eserlerde geleneksel anlatım ve yapı reddedilmiştir. Alegorik anlatıma önem verilmiş; duygu, düşünce ve davranışlarıyla insanın karmaşık bir varlık olduğu kabul edilmiştir.
  • Anlatımda sıradan bir zaman akışı kullanılmaz, anlatı kişisi aynı zaman dilimi içinde değişik zaman dilimlerini yaşar. Bu tarz hikâyede kronolojik zamanda geriye dönüşlerle geleneksel anlatım ve yapıdan uzaklaşılmış, olay örgüsü ve mekân geri planda kalmıştır.
  • Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışına çıkılır, anlatıcı birey bilinciyle kendi “ben”ini öne çıkarır. Eserlerde “bilinç akışı” tekniği kullanılır; diyaloglara ve hikâye etmeye pek yer verilmez.
  • Bireyin hayatının huzursuzluk üzerine kurulduğu düşünülmüş, kişinin bunalımlarına ve toplum çatışmalarına yer verilmiştir.
  •  Ayrıca roman ve hikâyelerde çağrışıma çok yer verilmiş, şiirsel bir anlatım benimsenmiştir.
  • Modernist yazarların temsilciliğini Franz Kafka, Albert Camus, J.P. Sartre’nin yaptığı varoluşçuluktan etkilendikleri görülür. James Joyce,  Virgina Wolf, Henry James diğer önemli temsilcilerdir.
  • Bu akım bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini savunur.
  • Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı destekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur. Modernist edebiyat bu yüzden “bunalım edebiyatı” olarak da adlandırılmıştır.

    “Modernizm”i esas alan eserlerde;
    İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.
    Bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.
    Bireysel ve toplumsal huzursuzluk geniş biçimde işlenir.
    İnsanın geleneklere isyanı ve toplumdan kaçışı ele alınır.

 Türk edebiyatında önemli modernist sanatçılar ise şunlardır:

Sait Faik Abasıyanık           Yusuf Atılgan                      

Oğuz Atay                          Adalet Ağaoğlu                   

YUSUF ATILGAN

YUSUF ATILGAN

  • Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandır.
  • Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır.

Öykü: Eylemci, Bütün Öyküler

OĞUZ ATAY

OĞUZ ATAY
  • Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuştur.
  • Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır.
  • 1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştır.

ÖyküKorkuyu Beklerken

ADALET AĞAOĞLU

ADALET AĞAOĞLU

  • Yeni anlatım olanaklarını denemiştir. “Tek anlatıcıya son vermek”, “an’ların anlatıcısı olmak”, “yer, zaman öğelerine değişiklik getirmek” onun anlatımına yeni boyutlar getirmiştir.
  • Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük vb. evrensel temalar güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe verilmiştir. Cinsel konuları da çok işler.

Öykü: Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri

BİLGE KARASU

BİLGE KARASU

  • Anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadır.
  • Resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş bir ilgi yelpazesi içinde bireyin sorunlarını sevgi, dostluk, yalnızlık odağında ele almıştır.
  • Ben merkezli hikâyeler yazmıştır.

ÖyküTroya’da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Narla İncire Gazel

NEZİHE MERİÇ

NEZİHE MERİÇ

  • Toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları başarıyla anlatmıştır.
  • Çehov tarzı hikâyeye uygun eserler vermiştir.
  • Öykü, tiyatro ve roman türlerinde eserler yazmıştır.

Öykü: Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu, Yandırma, Gülün İçinde Bülbül Sesi Var, Çisenti

FERİT EDGÜ

FERİT EDGÜ
  • Romancıdan çok öykücü-denemeci sayılması gereken bir sanatçıdır. Yaşamından, gözlemlerinden yola çıkarak değişik dil ve anlatım biçimlerini denemiştir.
  • Toplumsal-bireysel gerçekleri, psikolojik derinlikleri araştırmıştır.
  • Aydın kesimin uyumsuzluğunu, yalnızlığını anlatan hikâye ve romanlarıyla tanınmıştır.

Öykü: Kaçkınlar, Bir Gemide, Bozgun, Av,  Doğu Öyküleri, Do Sesi, Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı

Kategoriler
11. SINIF 2. ÜNİTE: HİKAYE

BİREYİN İÇ DÜNYASINI ESAS ALAN HİKAYELER

  • Bireyi sosyal (toplumsal) yönüyle değil psikolojik (ruhsal) yönüyle ele alıp anlatmışlardır. Cumhuriyet Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar da bireyin iç dünyasını (psikolojisini, ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda önemli eserler vermişlerdir.
  • Bireyin psikolojisini yansıtmayı amaçlayan yazarlar, her şeyden önce eserlerinde olay örgüsünü insana özgü bir gerçekliği anlatmak için oluşturmuşlardır. Bu yazarlar, insan gerçekliğini farklı yönlerden anlatma gayreti içine girmişler; olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin psikolojisini aktarmaya çalışmışlardır.
  • Bu yazarlar, insanın topluma yabancılaşmasının nedenlerini sosyo-ekonomik unsurlarda değil bireyin iç dünyasında aramışlardır. Bu yüzden olay örgüsünü önemsememişler, merak unsurunu ikinci plana atmışlar ve tamamen insanın iç dünyasını ve içsel çatışmalarını gerçekçi tasvirlerle ortaya koymaya çalışmışlardır. İnsan gerçekçiliğinin farklı yönleri ele alınmıştır.
  •  Çehov tarzı hikâyeler yazmışlardır.
  • Birey kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.
  • Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
  • Bireydeki psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
  • Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh tahlillerine/çözümlemelerine yer vermişlerdir.
  • Ruhî bunalım, yabancılaşma, yalnızlık, toplumla hesaplaşma, kendini sorgulama, bilinçaltı, kozmik âlem, iç sıkıntısı, ruhi bunalım gibi konuları ele almışlardır.
  • Eserlerinde özellikle geleneksel anlatım teknikleri yerine yeni teknikler kullanırlar.  İç konuşma, bilinç akımı gibi teknikleri kullanmışlardır.
  • Sanat için sanat ilkesine bağlı.
  • Merak unsuru geri plandadır daha çok ruh tahlilleri yer alır.
  •  Hikâyelerde sosyal yarar beklenmemiştir. Böylelikle okurun bir fikre ulaşması -benimsemesi istenmemiştir.

Bu anlayışta olan yazarların önemlileri şunlardır:

Peyami Safa              Ahmet Hamdi Tanpınar

Tarık Buğra               Samiha Ayverdi

Mustafa Kutlu          Abdulhak Şinasi Hisar

Sabahattin Kudret   Halikarnas Balıkçı

MEMDUH ŞEVKET ESENDAL


MEMDUH ŞEVKET ESENDAL

  • Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisidir.
  • Sıradan kişilerin günlük yaşamda dikkat çekmeyen yönlerini anlattığı öyküleri ile tanınır.
  • Toplumun aksayan yanlarını, insanların psikolojik sorunlarını ruhsal durumlarını ele almıştır.
  • Eserlerinde realizm etkilidir. Sade bir dili vardır.
  • Kişilerini daha çok İstanbul Aksaray’daki orta tabakadan seçmiştir.

    Öykü Roman:
    • Otlakçı, Hava Parası,İhtiyar Çilingir ,Mendil Altında, Temiz Sevgililer, Veysel Çavuş, Kelepir, Ev Ona Yakıştı, İhtiyar Çilingir, Bir Kucak Çiçek, Bizim Nesibe, Gödeli Mehmet, Gönül Kaçanı Kovalar, Güllüce Bağları Yolunda, Sühan Külbastısı

HALİKARNAS BALIKÇISI (CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI)

  • Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’ dır.
CEVAT ŞAKİR KABABAĞAÇLI
  • Yazılarında çok sevdiği Bodrum’un antik çağlardaki ismi olan Halikarnasos’tan esinlenerek Halikarnas Balıkçısı takma adını kullandı.
  • İlk öyküleri 1920’li yılardan başlayarak yayınlandı.
  •  Cumhuriyet’in ilanından sonra asker kaçaklarıyla ilgili bir yazısı yüzünden Bodrum’a sürüldü. 1.5 yıl Bodrum’da kaldı. Cezasının son yarısını İstanbul’da geçirdi. Yeniden yürekten bağlandığı Bodrum’a döndü. 1947’den itibaren çocuklarının eğitimi için İzmir’e yerleşti. Ölümünden sonra da kendi eseri olan Bodrum’a gömüldü. Mezarı Bodrum’dadır.

ÖYKÜ: Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, Ege’nin Dibi, Yaşasın Deniz, Gülen Ada, Ege’den, Gençlik Denizlerinde (1973)