Kategoriler
10. SINIF 6. ÜNİTE: TİYATRO

KÖY SEYİRLİK OYUNU

  • Köy tiyatrosu adıyla anılan ve kırsal kesimde geleneğe bağlı belirli günlerde, düğün ve bayram gibi törenlerde sahneye konan, kaynağı tarih öncesi devirlere ait ritüellere ve yaşama süreci içindeki günlük hayat sahnelerine dayanan bir oyundur.
  • Yılın veya mevsimin değişimine bağlı olarak oynanır.
  • Canlandırılan olay genellikle köy hayatıyla ilgili ve basittir.
  • Anonim özellik gösteren oyunlar, köylülerin içinden tanınan veya tanınmayan gençler veya orta yaşlılar tarafından temsil edilir. Oyuncular amatördür.
  • Makyaj, kostüm ve oyunun kurgusu doğaçlamadır.
  • Oyuncuları oyuna seyirciler hep beraber hazırlar bir tas, bir şapka, bir baston, bir deve, bir tüfek, aksesuar olabilir.
  • Oyunlar kapalı veya açık yerlerde oynanabilir.
  • Sırası gelen oyuncu seyircilerin arasından çıkarak oyuna katılır.
  •  Oyundaki görevi bittikten sonra yeniden seyircilerin arasına döner.
Kategoriler
10. SINIF 6. ÜNİTE: TİYATRO

MEDDAH

  • Taklitçilikle hikâyeciliğin birleştiği tek kişilik halk tiyatrosu türüdür.
  • Oyunu canlandıran kişiye meddah denir.
  • Daha çok kahvehanelerde sunulan bir gösteridir.
  • Meddahlar; halk arasında dolaşan, yazılı edebiyattan alınan ya da kendilerinin zemin ve zamana uygun olarak uydurdukları hikâyeleri, kahramanlarının şivelerini taklit ederek türlü jest ve mimiklerle anlatır.
  • Doğaçlamadırlar. Müzik ve mizahi ögeler ağır basar.
  • Meddah oyuncusu, ortaoyunundaki bütün tipler, tek başına, kılıktan kılığa girerek, sesini değiştirerek, küçük aksesuarların da yardımıyla sahnede canlandırır.
  • Tek kişilik olduğu için yardımcı karakterlere ihtiyaç duyulmaz.
  • Meddah, mendil ile değişik kişilerin kılığına girer. Bastonu ile de değişik sesler çıkarır.
  • Oyunda dekor, yok denecek kadar azdır. Sahnede yalnızca, meddahın oturması için bir sandalye vardır.  
  • Meddah olabilmek için birçok aşamadan geçilir. En önemli özellik taklit yeteneğinin güçlü olmasıdır.  Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.
  • Meddah, herkesin görebileceği yüksek yerdeki sandalyesine oturur. Basma mendili omzuna atar. Elindeki sopayı üç defa yere vurduktan ve avuçlarını birbirine şaplattıktan sonra “Hak dostum, hak!” diyerek tekerlemesine, ardından da anlatacağı hikayeye başlar.
  • Meddahların çoğu klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlar. Daha sonra anlatacağı öykünün adını ve öyküyü nerede anlatacağını söyler. Bitişte özür diler ve oyundan çıkar sonucu (kıssa) bildirir ve oyunu bitirir.
Erol Günaydın son büyük meddah ustalarımızdandır.
Kategoriler
10. SINIF 6. ÜNİTE: TİYATRO

ORTA OYUNU

  • Çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde oynanan, içinde müzik, raks ve şarkı da bulunan doğaçlama bir oyundur.
  • Halkın ortak malıdır. Yani anonimdir.
  • Yazılı bir metne dayanmaz. Doğaçlamadır.
  • Muhteva ve anlatım tarzı bakımından gölge oyununa benzer.
  • Orta oyunu, sahne olarak kabul edilen ve etrafı seyircilerle çevrilmiş “palanga” denen açık bir alanda oynanır.
  • Oyunda dekor denilebilecek başlıca iki nesne vardır: birincisi ev olarak kullanılan “yeni dünya” adı verilen paravan, ikincisi iş yeri olarak kullanılan ve “dükkân” adı verilen iskemledir.
  • Kişileri de Karagöz ve Hacivat’ın özelliklerini taşıyan Kavuklu ve Pişekâr’dır.
  • Kavuklu, Karagöz’e benzer. Onun gibi okumamış, kaba saba konuşan bir halk adamıdır. Ortaoyununun asıl komiğidir. Kavuklu, halkı temsil eder.
  • Pişekâr ise Hacivat gibi okumuş orta sınıf şehirliyi temsil eder. Kavuklu ’ya öğüt verip ne yapması gerektiğini söyleyen, bilgiçlik taslayan ve oyunu yönlendiren kişidir. Pişekâr daha çok yarı aydın kişiyi temsil eder. Nabza göre şerbet veren, arabuluculuk yapan bir tiptir.
  • Sahneye önce Pişekar çıkar ve seyircileri selamlar. Ardından Kavuklu görünür.
  • Orta oyununda oyun süresince bir müzisyen grubu genellikle zurna, tef ve kudüm çalar.
  • Bu oyunda da Balama, Efe Kambur, Frenk, Rum, Yahudi, Ermeni, Karadenizli, Rumelili, Arap, zenne gibi yardımcı tipler vardır.
  • Orta oyununda belli kişiler hep belli biçimde giyinir. Bu kılık, kişinin içinde bulunduğu toplumsal sınıfın ve geldiği yerin yöresel özelliklerini taşır. Ayrıca o kişinin mesleğini ve alışkanlıklarını da belirtir.
  • Orta oyunu da gölge oyunu gibi dört bölümden oluşur: Mukaddime giriş bölümüdür. Pişekar, zurna eşliğinde Pişekar havası ile sahneye girer. Pişekar, zurnacı ile kısa bir konuşma yapar. Sonra zurna, Kavuklu havasını çalar. Kavuklu ve Kavuklu arkası yani cüce sahneye gelir.
  • Muhavere bölümü söyleşme bölümüdür.  Kavuklu başından geçen geçmiş garip bir olayı anlatır. Sonra da bunun bir rüya olduğunu söyler.
  • Fasıl, asıl bölümdür. Oyuna buradaki konuya göre isim verilir.
  • Bitiş bölümünde Pişekar, Kavuklu ile son bir konuşma yapar.  Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola!” diyerek seyircilerden özür diler ve bir sonraki oyunun yerini ve zamanını bildirir.
  • Tiyatromuzda sembol haline gelen Dümbüllü Kavuğu işte bu oyundan gelir. Orta oyuncu Kel Hasan Efendi, kavuğunu İsmail Dümbüllü’ye verir.  Bu kavuk sonra da sırasıyla Münir Özkul, Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’e geçer. Rasim Öztekin de 20 Eylül 2020 tarihinde kavuğu Şevket Çoruh’a devretmiştir.