1-İSLAMİYET ÖNCESİ GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİNİN ADLARINI VE YAZARLARINI YAZINIZ.
A-
B-
C-
D-
2- AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİN İSLAMİYET ÖNCESİ GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİNDEN HANGİLERİNE AİT OLDUĞUNU KARŞILARINA YAZINIZ?
- “Mutluluk veren bilgi”, “hükümet olma bilgisi” gibi anlamlara gelir………………………..
- Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür. 1072-1074 yılları arasında Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış…………………………….
- 12. yüzyılda Türk tasavvufunun kurucularından Hoca Ahmet Yesevi’nin “Hikmet” adını verdiği tasavvuf şiirlerinden oluşur……………………………….
- Alegorik (simgesel-sembolik) bir kurguyla oluşturulmuştur……………………………………….
- Türk yurtları, Türk tarihi ve toplum yapısı hakkında bilgiler verir…………………………………….
- Dini, ahlaki öğütler verir………………………………………………..
- Kitap, tasavvufun olduğu kadar 12. yüzyıl Türkçesinin de temel eserlerindendir………………….
- Kitaba bir “Türk yurtları haritası” eklenmiştir…………………………………
- Tür yönünden bir siyasetname örneği sayılır. Türk kültürünün ana kitaplarındandır………………
- Koşuk, sagu, sav, bilmece gibi folklor-edebiyat ürünlerinden örnekler içerir……………….
- Hikmetler, ilahilere de kaynaklık eden, ilk Türkçe tasavvuf şiirleridir………….
- “Gerçeklerin Eşiği “anlamına gelir………..
3-AŞAĞIDAKİ BOŞLUKLARI DOLDURUNUZ
…………………………………….. didaktik ve alegorik tarzdadır. aşağıda kişilerin neyi temsil ettiği ve görevleri verilmiştir.
Hükümdar Kün Toğdu: ………….,
Ay Toldı: ……….,
Öğdülmiş :………..
Odgurmış :…………..
4-AŞAĞIDAKİ YAZARLARIN ESERLERİNİ YAZINIZ
1-Yusuf Has Hacip:
2- Ahmet Yesevi
3- Edip Ahmet Yükneki
4-Kaşgarlı Mahmut
5-İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK ŞİİRİ İLE İLGİLİ AŞAĞIDAKİ BOŞLUKLARI DOĞRU BİLGİ İLE DOLDURUNUZ.
1-Bu edebiyat,…………… yüzyıldan XI. yüzyıla kadar sürmüştür.
2- Edebi ürünler ………………….şeklinde yazılmış.
4-Edebi ürünler söyleyeni belli olmadığı için…………………………..dir.
5-………………… bir dil kullanılmıştır, dil yabancı etkilerden uzaktır,………………….. Türkçedir.
5-Şiirde …………………………. ölçüsü kullanılmış.
6-Şiir söyleyen kişilere“…………………………………………………” denir.
7-Bu dönemde “………………………………………………………” nazım şekilleri görülür.
8-Genellikle …………………………………………………konuları işlenmiştir.
9-Bu dönemde ozanlar, şiirlerini ……………………………….. denen bir sazla söylerlerdi.
10- İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ………………………… ve………………………….. olmak üzere ikiye ayrılır.
11-Şiirlerde nazım birimi olarak ……………………………… kullanılmıştır.
12-………………….. törenlerinde (av şenlikleri) ve şölenlerde söylenen aşk, kahramanlık, doğa sevgisi temalı şiirlere genel olarak “…………………………” denmiştir.
13-Daha çok lirik, pastoral ve epik özellikler taşıyan bu şiirler belli bir ezgiyle söylenmiş, bu ezginin oluşması için ………………………dan da yararlanılmıştır.
14-Bu şiirleri Türk boyları arasından derleyen kişi, ……………………………………..’tur.
15-Koşuk, daha sonra halk edebiyatında ……………………………. adıyla anılmıştır. Divan edebiyatında …………………………. denmiştir.
16-Sagunun nazım birimi ………………………..
17-Sagular da koşuklar gibi “……………” eşliğinde söylenmiştir.
18-Ölen kişinin yiğitliğini, yaptığı işleri, değerini anlatan, ölümünden doğan acıyı dile getiren sagular, bir tür “………………….”tır.
19-Sagular, koşuk nazım şekliyle söylenir. Divan-ı Lûgati’t Türk’te yer alan ……………………………….. sagusu, bu türün önemli bir örneğidir. Bu sagunun tamamı on iki dörtlüktür.
20-Sagular, ……………………………edebiyat döneminin ürünlerindendir.
21-Sagunun Halk edebiyatındaki karşılığına …………….; Divan edebiyatındaki karşılığına ise………………………… adı verilir.
22- İslamiyet öncesi Türk edebiyatında atasözünün karşılığı …………………………… dır.
Öpkem kelip ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim tutar
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Öfkelenip dışarı çıktım
Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım
Şimdi beni kim tutabilir.
6-YUKARIDAKİ ŞİİR KONUSU DÜŞÜNÜLÜRSE İSLAMİYET ÖNCESİ SÖZLÜ ÜRÜNLERDEN HANGİSİNE ÖRNEKTİR?
7-PARENTEZLERE UYGUN NOKTALAMA İŞARETLERİNİ BIRAKINIZ
Radloff ( ) 1866 yılında yayımladığı ilk eserinin ön sözünde Türkçe için ( ) Yeryüzündeki hiçbir dil Türkçe kadar geniş sahalara yayılmış değildir ( ) ( ) der ( )
8-AŞAĞIDAKİ PARÇADA NUMARALANMIŞ EYLEMSİLERDEN HANGİSİ, DİĞERLERİNDEN FARKLI TÜRDE BİR EYLEMSİDİR?
Eylemle (I)bütünleşmeyen bir düşünce (II)anlayışına da sıcak bakmaz yazar. Yalnız (III)düşünmek yeterli değildir, düşünce (IV)dillendirilmek ister. Bunu da özenle (V)belirtmek gerekir.