Kategoriler
3.ÜNİTE: ŞİİR 9.SINIF

KAFİYE (UYAK) ve REDİF

 Şiirde dize sonlarında ses veya sözcük tekrarlarıyla sağlanmaya çalışan ahenge uyak denir. Kafiye tarih boyunca şiirin vazgeçilmez ahenk öğelerinden olmuştur. Şiire hem estetik katar hem de şiirin daha kolay ezberlenmesini, akılda kalmasını sağlar. Bundan başka bir duygu veya düşünceyi zihinlerde iz bırakacak şekilde vurgulamamıza yardım eder.

Ders şeklinde izlemeyi sevenler, redif ve uyak ders videosuna buradan ulaşabilirler.

a)     Redif: Şiirde dize sonlarında yer alan aynı işlevdeki ek, sözcük, sözcük grubu hatta dize benzerliğidir. Uyaktan ayrı bir başlık altında da verilebilir. Redifte eklerin ünlü veya ünsüz uyumlarına göre değişmesi, aynı işlevdeki eklerin redif olarak alınmasını değiştirmez. Yani”-di” geçmiş zaman eki, ses uyumuna göre “-tı,-t,-tu,-tü…”olsa da redif kabul edilir. Yani “var-dı” ve “git-ti” ile biten iki dizede –“dı ve –ti” ekleri redif olarak kabul edilir. Bu durum sadece redif için geçerlidir. Uyak ararken örneğin ı ve i sesleri ortak uyak olarak kabul edilmez.

Derinden derine ırmaklar ağlar

Uzaktan uzağ-a çoban çeşmesi.

Ey suyun sesinden anlayan bağlar

Ne söyler şu dağ-a çoban çeşmesi?

 Yukarıdaki dörtlükte “çoban çeşmesi” tekrar edilmektedir. Ayrıca dağ-a ve uzağ-a sözcüklerindeki “a” sesi ise her ikisinde de ismin yönelme hal ekidir. Yani işlev benzerliği vardır. Bu nedenle “–a çoban çeşmesi” rediftir.

Dört yana bak-tım da geldim

Köprüleri at-tım da geldim ———– Bu dizelerdeki görülen geçmiş zaman –tı, birinci tekil kişi eki –m,    

de bağlacı ile geldim çekimli fiili aynı işlevde kullanıldığı için iki dizede de “–tım geldim” rediftir.

b)  Yarım uyak: Dize sonlarındaki tek ses benzerliğidir. Aşağıdaki dizelerde aynı işlevde olan “gelir turnalar” rediftir. Rediften önceki sözcüklerdeki tek ses tekrarı “ş” sesidir. Bu da yarım uyaktır.

Katar katar olmu-ş    gelir turnalar

Eğrim eğrim ne ho-ş  gelir turnalar

gelir turnalar ——–redif

-ş sesi yarım uyaktır.

****************

Yiğit kendini ö-ğ-ende

Oklar menzilin dö-ğ-ende

Şeşper kalkana de-ğ-ende

Kalkan gümbür gümbürlenir

Yukarıdaki dörtlükte “-ende” ekleri “-diğinde”, “diği zaman” anlamında bir zarf-fiil ekidir. O nedenle rediftir. Geriye kalan “ğ” sesi üç dizede de ortaktır. O nedenle “ğ” sesi yarım uyaktır.

c)   Tam uyak: Dize sonlarındaki iki ses benzerliğidir.

Bursa’da bir eski cami avlu-su

Mermer şadırvanda şakırdayan -su ———-tam uyak

*******

Tarihin dilinden düşmez bu dest-an

Nehirler gazidir, dağlar karham-an.———-tam uyak

*******

Ben kocadım sen genc-el-din

Başa bela nerden g-el -din

Kâhi indin kâh yüks-el-din

Şimdi oldun turna gönül

-din eki rediftir. –el sesleri ise tam uyaktır.

*******

Güzelliğin on par’etmez

Şu bendeki a-şk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki kö-şk olmasa ——-redif

“Olmasa” sözcüğü rediftir.

-şk sesleri tam uyaktır.

*******

Bahçelerde s-az olur

Gül açılır y-az olur

Ben yârime gül demem

Gülün ömrü az olur

olur” redif, -az sesleri de tam uyaktır.

d)  Zengin uyak: Dize sonlarındaki üç ve daha fazla ses tekrarlarına denir.

O gül endam bir al şale b-ürü-nsün yürüsün

Ucu gönlüm gibi ardınca s-ürü-nsün yürüsün——–redif

“-nsün yürüsün” redif

“-ürü “ sesleri zengin uyak

*********

Sefa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim

Vefa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim

“-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim”——redif

“-efa” sesleri zengin uyak

e)  Tunç uyak: Aslında bir zengin uyak çeşididir. Bu uyakta en az üç ses benzerliği olan sözcüklerden biri diğerinin içindedir.

Yollara Kürşatlar uzanmış, ölü.

Ağlasın ak ülke, ağlasın süt g-ölü. ——-tunç uyak

******

Gaiplerden bir ses geldi: Bu a-dam

Gezdirsin boşluğu ense kö-künde

Ve uçtu tepemden birdenbire dam——-tunç uyak

Gök devrildi, künde üstüne künde——–tunç uyak

f)   Cinaslı uyak:  Yazılışları aynı ama anlamları farklı sözcüklerin oluşturduğu uyak çeşididir.

Niçin kondun a bülbül

Kapımdaki asmaya?——–asma ağacı

Ben yârimden ayrılmam

Götürseler asmaya——–idam etmek

Böylece “asmaya” sözcükleri cinaslı uyak oluyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir