Şiirde dize sonlarında ses veya sözcük tekrarlarıyla sağlanmaya çalışan ahenge uyak denir. Kafiye tarih boyunca şiirin vazgeçilmez ahenk öğelerinden olmuştur. Şiire hem estetik katar hem de şiirin daha kolay ezberlenmesini, akılda kalmasını sağlar. Bundan başka bir duygu veya düşünceyi zihinlerde iz bırakacak şekilde vurgulamamıza yardım eder.
a) Redif: Şiirde dize sonlarında yer alan aynı işlevdeki ek, sözcük, sözcük grubu hatta dize benzerliğidir. Uyaktan ayrı bir başlık altında da verilebilir. Redifte eklerin ünlü veya ünsüz uyumlarına göre değişmesi, aynı işlevdeki eklerin redif olarak alınmasını değiştirmez. Yani”-di” geçmiş zaman eki, ses uyumuna göre “-tı,-t,-tu,-tü…”olsa da redif kabul edilir. Yani “var-dı” ve “git-ti” ile biten iki dizede –“dı ve –ti” ekleri redif olarak kabul edilir. Bu durum sadece redif için geçerlidir. Uyak ararken örneğin ı ve i sesleri ortak uyak olarak kabul edilmez.
Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağ-a çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar
Ne söyler şu dağ-a çoban çeşmesi?
Yukarıdaki dörtlükte “çoban çeşmesi” tekrar edilmektedir. Ayrıca dağ-a ve uzağ-a sözcüklerindeki “a” sesi ise her ikisinde de ismin yönelme hal ekidir. Yani işlev benzerliği vardır. Bu nedenle “–a çoban çeşmesi” rediftir.
Dört yana bak-tım da geldim
Köprüleri at-tım da geldim ———– Bu dizelerdeki görülen geçmiş zaman –tı, birinci tekil kişi eki –m,
de bağlacı ile geldim çekimli fiili aynı işlevde kullanıldığı için iki dizede de “–tım geldim” rediftir.
b) Yarım uyak: Dize sonlarındaki tek ses benzerliğidir. Aşağıdaki dizelerde aynı işlevde olan “gelir turnalar” rediftir. Rediften önceki sözcüklerdeki tek ses tekrarı “ş” sesidir. Bu da yarım uyaktır.
Katar katar olmu-ş gelir turnalar
Eğrim eğrim ne ho-ş gelir turnalar
gelir turnalar ——–redif
-ş sesi yarım uyaktır.
****************
Yiğit kendini ö-ğ-ende
Oklar menzilin dö-ğ-ende
Şeşper kalkana de-ğ-ende
Kalkan gümbür gümbürlenir
Yukarıdaki dörtlükte “-ende” ekleri “-diğinde”, “diği zaman” anlamında bir zarf-fiil ekidir. O nedenle rediftir. Geriye kalan “ğ” sesi üç dizede de ortaktır. O nedenle “ğ” sesi yarım uyaktır.
c) Tam uyak: Dize sonlarındaki iki ses benzerliğidir.
Bursa’da bir eski cami avlu-su
Mermer şadırvanda şakırdayan -su ———-tam uyak
*******
Tarihin dilinden düşmez bu dest-an
Nehirler gazidir, dağlar karham-an.———-tam uyak
*******
Ben kocadım sen genc-el-din
Başa bela nerden g-el -din
Kâhi indin kâh yüks-el-din
Şimdi oldun turna gönül
-din eki rediftir. –el sesleri ise tam uyaktır.
*******
Güzelliğin on par’etmez
Şu bendeki a-şk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki kö-şk olmasa ——-redif
“Olmasa” sözcüğü rediftir.
-şk sesleri tam uyaktır.
*******
Bahçelerde s-az olur
Gül açılır y-az olur
Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur
“olur” redif, -az sesleri de tam uyaktır.
d) Zengin uyak: Dize sonlarındaki üç ve daha fazla ses tekrarlarına denir.
O gül endam bir al şale b-ürü-nsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca s-ürü-nsün yürüsün——–redif
“-nsün yürüsün” redif
“-ürü “ sesleri zengin uyak
*********
Sefa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
Vefa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
“-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim”——redif
“-efa” sesleri zengin uyak
e) Tunç uyak: Aslında bir zengin uyak çeşididir. Bu uyakta en az üç ses benzerliği olan sözcüklerden biri diğerinin içindedir.
Yollara Kürşatlar uzanmış, ölü.
Ağlasın ak ülke, ağlasın süt g-ölü. ——-tunç uyak
******
Gaiplerden bir ses geldi: Bu a-dam
Gezdirsin boşluğu ense kö-künde
Ve uçtu tepemden birdenbire dam——-tunç uyak
Gök devrildi, künde üstüne künde——–tunç uyak
f) Cinaslı uyak: Yazılışları aynı ama anlamları farklı sözcüklerin oluşturduğu uyak çeşididir.
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya?——–asma ağacı
Ben yârimden ayrılmam
Götürseler asmaya——–idam etmek
Böylece “asmaya” sözcükleri cinaslı uyak oluyor.